Son yıllarda ister resmi isterse de özel olsun sağlık kurum ve kuruluşlarının sırtına binen yükü ne hastaneler ne de geceyi gündüze katan fedakar sağlık mensupları; hemşireler, ebeler, teknisyenler, doktorlar taşıyamaz oldu…
Günler öncesinden alınan randevularla kapı önlerine yığılan halkın feryat ve figanı böyle olduğunu gösterir izdihamların yaşandığını ortaya koyuyor…
Bu alanda oluşan tepkiler dağdan yuvarlanan kar topunun büyüyüp çığ haline dönüşmesine benziyor, giderek daha da sertleşiyor…
Devletimiz bu hayati konuda bugüne değin sürdürdüğü müsamahayı atıp bir kenara, yerine sert ve caydırıcı önlemler ve kararlar koyarak, farklı bir yöntem izleyeceğini gösterir olumlu bir başlangıç yaptı…
Halkın sağlığını bozan yiyecek ve içecekleri pazarlayan kurum ve kuruluşların gözünün yaşına bakmadan, üzerine yürüme adına çıkıldı yola…
Alınan caydırıcı önlemlerle birlikte bozuk ve kanser riski taşıyan ürünleri ısrarla ve cilalı reklamlarla halka satanlara getirilen cezalar ağırlaştırıldı…
Bununla da kalınmadı…
Bundan böyle, bu tür ürün pazarlayan firmaların isimleri açık seçik duyurularak ilan edilecek…
Bilinir ki hastalığın en temel nedeni, bozuk gıdalardan kaynaklanıyor…
Ne yediğini bilemez bir toplum haline geldik…
Artık halkı kolay hastalanır bir toplum olmaktan çıkarıp, sağlıklı bir yaşamla tanıştırmak ve hastanelere olan hücumu durdurmak kaçınılmaz hale geldi…
Bunun en kısa yolu da sağlıksız gıdalarla mücadeleden geçer…
İşte devletin aldığı son önlemler bu doğrultuda…
Ayrıca vicdan sahibi her ticaret erbabının bu konuda üzerine düşen insanî ve vicdanî görevi yerine getirmesi gerekir hiç kuşkusuz…
Geç kalınmış olsa da alınan tedbirlerin yerinde olduğunu gösterir önemli, önemli olduğu kadar da hayati bir başlangıç olsa gerek…
Bu doğrultuda elini taşın altına koyan kurum, kuruluş herkese ve her kesime gidecek çiçeğin cinsi elbette “Orkide” olacaktır...