Uzun bir aradan sonra yeniden liglere geri döndük.

Onca acı, onca kederin ardından gerçekten zor oldu. Hem sahadaki oyuncular hem de bizim için.

Verilen yaklaşık 1 aylık ara Sakaryaspor’un ritmini biraz kaçırmıştı. Ara öncesinde 5 maç üst üste kazanan ve harika bir seri yakalayan Sakaryaspor vardı. Gerçekten iyi de futbol oynuyorduk.

Son sırada yer alan Denizlispor karşısına kazanmak ve bu seriyi devam ettirmek için çıktık. Teknik direktör Taner Taşkın, farklı bir 11 ve farklı bir diziliş ile maça çıktı. Alışılmış, kazanan kadroyu bozdu bir başka deyiş ile. Bu da ritmimizin kaybolmasına neden oldu.

Burak Süleyman’ı kanattan alarak 10 numara pozisyonuna yerleştirdi. Kanada ise yeni transfer Oğuzhan Akgün’ü yerleştirdi. Oğuzhan, kumaşı iyi oyuncu bence. Ama haftalardır kanatta harika iş yapan Burak’ı ortaya çekmek Burak’ın da takımın da ritmini bozdu.

Ceza sahasına sık sık iren ve iyi paslarla hücumu yönlendiren hakan Yavuz da sahada olmayınca pozisyon bulmakta zorlandık. 70. Dakikaya kadar 1 isabetli şut çektik.

Değişikliklerde de geç kaldı ve son haftaların en etkisiz oyununu oynadığımızı söyleyebilirim.

Daha sonra Hakan Yavuz ve Dimitrov’un girişiyle işler değişti. Neredeyse 75 dakika bulamadığımız pozisyonu 15 dakikaya sığdırdık.

Oyuna yeni giren oyuncuların paslarıyla girdiğimiz ceza alanında penaltıyı kazandık.

Usta ayak Kasongo yine topun başına geçti ve ağları sarstı.

Çok da iyi oynamadığımız maçta 3 puanı alan taraf olduk. Zaten üst sıraları hedefliyorsan iyi oynamasan da kazanacaksın. Bu bir büyük takım alametidir.

Düşme hattında bulunan ve can havli ile oynayan bir takım karşısında kritik puanlar aldık. Şimdi sıra içerde peş peşe oynayacağımız Samsun, Bodrum ve Eyüp maçlarında. Bu maçlardan alacağımız 7 puan bile bize çok farklı hesaplar yapmaya iter.

Tüm taraftarlarımızı Perşembe günü Samsunspor ile oynanacak maçta tribünde olmaya davet ediyorum. Bu takım bunu hak ediyor. Galibiyet için herkese ihtiyacımız var!