Bir “Korona” virüsüdür aldı başını gidiyor…
Dünyanın pek çok ülkesini etkisi altına alan bu öldürücü virüs yayılırken sinsice alınan önlemlere rağmen, her gün hayatını kaybedenlerin sayısındaki artış, sonunda ülkemizi de tehdit eder hale geldi, işin ciddiyeti anlaşılıp tedbir üstüne tedbir almanın önemi çıktı ortaya…
Bütün bunlara rağmen halkımız 
“Ey Korona Korona 
Taktık maske buruna
Bak sağına soluna 
Uğrama sakın bize, 
Git yoluna yoluna” 
deyip sanki bir şey yokmuşçasına hareket ederken bir de baktık sokakların ateşi, insanların telaşı yükseliverdi…
Halkın büyük kısmı evine çekildi…
Ölümcül tehlikeden söz edilince etkisi de büyük oluyor…
Ölüm kapıda deyip evlere çekilenler yüzünden ortalık adeta ölüm sessizliğine bürününce, aksi görüşte olanlar işin ciddiyetini daha iyi kavradı…
O halde yapılacak şey resmi ağızlardan yapılan uyarılar doğrultusunda hareket etmek ve virüs denilen illete şans tanımamak adına gereken önlemleri alıp bir an önce defolup gitmesini beklemek…
Nitekim ülkenin en yetkili ağzı olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, çarpıcı uyarılarıyla topluma verdiği mesajda, işin ciddiyetini bir kez daha ortaya koydu…
Derim ki bütün bunlardan sonra, ev yapımı ya da satılan organik sirkeler bu virüsün en amansız düşmanı…
İnsan vücudu için sayısız yararları olan organik sirke hazmı kolaylaştırır, zararlı bakterileri çeker darağacına, kilo vermek isteyenler için ideal ve dahi Allah Resulü’nün (S.A.V) tavsiye ettiği şifa kaynağı bir içecektir…
Tuvalete girip çıktıktan sonra elini ıslatıp gidenleri görünce, “Bu insanların hijyenden haberi yok” diye hayıflanırım çoğu kez…
Şimdi görüyorum ki neredeyse sabunu yiyecekler…
Hani derler ya, nasihatlerden ders almayanları musibetler döve döve dize getirir ya da bir musibet bin nasihate bedeldir…
İşte öyle günler yaşanıyor şehrimizde ve ülkemizde…
İnsanlar titiz bir şekilde el yıkamak için böyle bir musibeti bekliyormuş da anlaşılan “çıkageldi Korona.”
Eğer öyle ise muradı derim hoş geldin…
Yok değilse Mevla tüm insanlığı ve ülkemizi bu öldürücü virüsten korusun…
Tam da bu sırada bir zamanlar Milli Takım’ın teknik direktörü olan Mustafa Denizli’nin, muhteşem İrlanda zaferinden sonra söylediği; “İçimizdeki İrlandalıları da yendik.” sözleri geldi aklıma…
İşte öyle bir durum var ülkemizde…
Bu büyük belayı en az zayiatla atlatmak adına alınan bir dizi tedbir ile devletimiz üzerine düşen görevi eksiksiz yerine getirmede tüm imkanları kullanırken, her sıkıntılı süreci kâr (!) sayıp sosyal medyadan hükümete bindiren “İçimizdeki İrlandalılara” ne buyurulur!
Onlar yine üzerlerine vazife bozgunculuğa devam etmekle sadece milletin değil, kendilerinin de bindiği dalı kesiyor ve kendi ayağına kurşun sıkıyor…
Mevla onları ıslah etsin demekten gayri bir şey gelmiyor elden…
Zamanı gelince elbette onlarla konuşulacaktır anladıkları dilden deyip, birkaç gün önce vefat eden İslam alimi Prof. Dr. Yusuf el-Kardavi’nin son sözleri ile noktalayım istedim yazımı;
“Ey Türk Halkı! Size müjdeler olsun! Allah’a yemin olsun ki siz edebiyyen rezil olmazsınız. Çünkü siz düşkün olanı kaldırır, olmayana verir, misafire ikram edersiniz.”
İnşallah milletimizin sağduyusu hükümetimizin tedbirleri ile bu büyük beladan da kısa sürede kurtulacağız…
Bu doğrultuda emeği geçen yetkili etkili herkese ve her kesime “Peygamber çiçekleri” gidiyor…