*Vazifemiz; materyalist medeniyetin, şehvet ve zevk medeniyetinin yıkıcı akımlarının karşısına dikilmek… Bu şehvetperest medeniyet, İslam ülkelerinden çekilip, milletimiz şerrinden kurtuluncaya kadar savaşalım.
*Cihadın lugat manası: Gücün yettiği işi yapmak ve sözü söylemektir.
*DOĞUDA BİR MÜSLÜMAN KADIN ESİR EDİLİRSE, KADIN, O YAĞMACILARIN KALESİNE GİRMEDEN, BATILI MÜSLÜMANLARIN ONU KURTARMALARI GEREKİR.
*Bilindiği gibi, bugün Müslümanlar başkalarına boyun eğmiş ve kafirlere mahkum olmuşlardır. Toprakları işgal edilmiş, ırz ve namuslarına saldırılmış, idarelerine düşmanları hakim olmuş, İslam’ı yaymak bir yana, kendi ülkelerinde dini şiar edinemez ve ibadetleri yapamaz olmuşlardır. Şu halde, her Müslümanın cihad için hazırlanması, cihad etme isteğinde bulunması ve fırsat gelince hemen savaşa girişmesi mecburi bir dini vazife, bir farz-ı ayn olmuştur.
*Allah, Müslümanlara cihadı, bir saldırı vasıtası, çıkar sağlamak için bir araç olarak değil, İslam dinini korumak, barışı sağlamak ve Müslümanların yüklendikleri büyük vazifeyi başarmaları için farz kıldı. Bu vazife, insanları doğru yola ve adalete sevketme vazifesidir.
*Cihadı, makam elde etmek için yapmak haram, desinler için yapmak haram, mal kazanmak için yapmak haram, ganimet mallarından bir şeye sahip olmak için yapmak haram, haksız olarak başkalarına galip gelme maksadıyla yapmak haramdır.
*Allah düşmanlara karşı bile adaletli olmayı emretmiştir.’’ Bir millete karşı olan öfkeniz, sizi adaletsizliğe sürüklemesin, adaletli davranın. Bu, takva sahibi olmaya daha yakındır.’’ ( Maide Suresi Ayet:8)
*Müslümanlar, savaştıklarında haddi tecavüz etmezler. Karşı tarafa bir fenalık yapmazlar. Başkalarına ibret olması için, ölülerin azalarını kesmezler, hırsızlık etmezler, yağma yapmazlar, ırza tecavüz etmezler, kısaca hiçbir eziyet yapmazlar. Müslümanlar, barış halinde en iyi barışçılar oldukları gibi, savaş halinde de en hayırlı savaşçılardır.
*BİZİ ZELİL DÜŞÜREN ACİZLİK, ANCAK DÜNYAYI SEVMEKTEN VE ÖLÜMÜ ÇİRKİN GÖRMEMİZDEN DOĞMAKTADIR.
*Kendinizi büyük ibadete ( cihada ) hazırlayın. Ölümü içten isteyin ki, size hayat bahşedilsin. İyi bilin ki, ölüm elbette gerçekleşecektir ve bir defa olacaktır? Eğer Allah yolunda ölürseniz hem dünyayı, hem de ahreti kazanırsınız. Elbette ki sizlere, Allah’ın takdir ettiğinden başka bir şey isabet etmeyecektir.
*Irak’ta bir devenin ayağı kaysa, adl-i ilahide, oraya yol yapmadığımdan mesul tutulacağım. ( Halife Ömer (ra) )
*Bütün dünya yeni çağında, Hz. Muhammed gibi bir zata ne kadar muhtaçtır. Hz. Muhammed, önüne çıkan halledilmesi güç bir meseleyi, bir fincan kahve içerken çözüyordu. ( Bernard Shaw)
*Artık insanlık kendini nasıl tedavi edeceğini şaşırmış, yolunu kaybetmiştir. Toplantılar başarısızlıkla neticeleniyor, anlaşmalar çiğneniyor, belgeler yırtılıyor. Aynı zamanda Birleşmiş Milletler de ruhsuz, nüfuzsuz bir bölge haline gelmiş oluyor.
*BÜTÜN DÜNYA, BATININ BU ZALİM VE TAMAHKAR SİYASETİ YÜZÜNDEN, DALGALAR ARASINDA ÇIRPINAN, HER TARAFTAN KASIRGALARA MARUZ KALAN, KAPTANI ŞAŞKIN OLAN BİR GEMİ GİBİ OLMUŞTUR.
*Allahu Teala mü’minleri nasıl tanıtıyor: ‘’Siz,insanlar için çıkarılmış en hayırlı bir ümmetsiniz.İyiliği emreder, kötülüğe mani olursunuz.’’ (Al-i İmran Suresi: 110) Müslüman insan, hayırlı ve faziletli şeylere yardım eder. Adi ve rezil şeylere karşı çıkar, üstün ahlak kaidelerine hürmet eder. Her işinde iyilikle muamele eder.
*Batılıların izzet ve şeref anlayışı’’ırkçı ve fanatiktir’’ Dolayısıyla batılıların bu anlayışı, onları, çatışmaya zayıf milletlere saldırmaya sevketmiştir.
*Müslüman, fethettiği ülkeyi yağma etmek için değil, onun halkına iyiliği emretmek ve kötülüğe mani olmak için fetheder.
*’’Biz, yalnız acıktığında yemek yiyen ve yediğimizde tam doymadan iştahla kalkan bir milletiz.’’( Hadisi Şerif)
*’’Elini boynuna bağlayıp cimri kesilme.Elini tamamen açıp da müsrif olma.’’ ( İsra Suresi:29 )
*’’ İktisad eden muhtaç olmaz.’’ (Hadisi Şerif)
*İSLAM NİZAMI, İNSANLIĞIN BİLDİĞİ ESKİ VE YENİ NİZAMLARDAN EN FAYDALI EN MÜKEMMEL OLANIDIR.