* İslami esaslara karşı gelen herhangi bir kimse, Müslüman Kardeşler’den olamaz. Bir Müslüman, hiçbir zaman zelil ve rezil olamaz (Ya günümüz İslam Alemi !!!) Müslüman, hain ve yalancı olamaz. Korkak ve pısırık olamaz. Müslüman, ancak Rabbinden korkar. Ve ancak günah işlediği için korkar. Müslüman, HİÇBİR ZAMAN DÜNYASINI DİNİNE TERCİH ETMEZ.(  Ya günümüz Müslümanları!!!) Kendini zelil düşürmez.

            *Gençler! Bir fikir ancak kuvvetle inanıldığı, uğrunda ihlas ve hamaset ( YİĞİTLİK, KAHRAMANLIK, CESARET ) gösterildiği, gerçekleşmesi için gayret ve fedakarlıkta bulunulduğu zaman başarıya ulaşır. Bu dört esas, yani: ‘’İMAN, İHLAS, HAMASET VE AMEL’’ mücahit gençlerin hususiyetlerindendir. Çünkü imanın esasını UYANIK KALP, ihlasın esasını ARINMIŞ GÖNÜL, hamasetin esasını SAĞLAM ŞUUR, amelin esasını ise KUVVETLİ AZİM teşkil eder. Bütün bu esaslar ancak mücahit gençlerde bulunur.

            *Eğer bir genç müreffeh, zengin, sözü geçer ve gelişmiş bir cemiyet içinde yetişirse, MİLLETİNDEN DAHA ÇOK KENDİNİ DÜŞÜNÜR. Hiçbir derdi olmadan oynar, eğlenir. Ama bir genç başkalarının istila ve istibdadı altında kaldığı için elinden alınmış haklarının, gaspolmuş kültürünün, kaybedilmiş hürriyetinin şeref ve haysiyetinin geri alınması için çalışan ve devamlı Cihad eden bir cemiyet içinde yetişirse, o gencin başta gelen vazifesi, MİLLETİNİN İŞLERİNİ KENDİ İŞLERİNE TERCİH ETMEKTİR. KENDİNDEN DAHA FAZLA MİLLETİ İÇİN ÇALIŞMAKTIR.

           *Ağyar ( yabancı ) ile işbirliği yapmak, değişik davet yollarına başvurmak, birbirine zıt plan ve projeler hazırlamak, LAYIK OLMADIĞI HALDE LİDER VE BAŞKANLIĞA TALİP OLMAK, KALKINMAKTA OLAN BİR MİLLET İÇİN EN TEHLİKELİ ŞEYLERDİR.

           *Gençler! Şeksiz şüphesiz iman ettik. Sarsılmaz bir inançla  inandık ki, BU ÇİLEKEŞ DÜNYAYI KURTARACAK, ŞAŞKINLIK İÇERİSİNDE KALAN BU İNSANLIĞI  DOĞRU YOLA SEVKEDECEK TEK BİR NİZAM VARDIR. O DA İSLAM!..

           *Allah gayemiz… Peygamber rehberimiz. Kur’an anayasamız, Cihad yolumuz, Allah yolunda can vermek en büyük temennimizdir. ( Galiba Müslüman Kardeşlerimiz için bu son temenni hep gerçekleşmiş, gerçek olmuştur!)

           *Gençler! İmanınızı yenileyin. Gayenizi, hedefinizi bilin. EN GÜÇLÜ KUVVET İMANDIR. İmanın neticesi BİRLİKTİR. Birliğin sonu ise tam bir ZAFERDİR.

           *Batılıların parçaladıkları İslam ülkesinin her parçasını bir araya getirip bir devlet yapacağız. Bunun içindir ki, bu siyasi bölünmeleri asla tasvip etmiyoruz. İSLAM VATANINI KOLAYCA YUTMAK İÇİN KÜÇÜK DEVLETCİKLER HALİNE GETİREN MİLLETLERARASI ANTLAŞMALARI KATİYYEN DOĞRU BULMUYORUZ.

            *Üzerinde ‘’ LA İLAHE İLLALLAH’’ sesini yükselten tek bir Müslümanın bulunduğu her yeri bizim vatanımız sayarız. Onu kurtarmaya, parçalarını bir araya getirmeye çalışacağız.

            *İSLAM DİNİ, IRK BAĞINI HİÇBİR ZAMAN DİNİ RABITADAN ( Dini bağdan ) KUVVETLİ GÖRMEZ. İSLAMDA AKİDE ( İslam inancı ) HER ŞEYİN ÜSTÜNDEDİR.

            *İslam da din, devlet ayrımı yoktur.

            *Müslüman Kardeşler’i, ‘’ Kendilerini yalnız ibadete veren, namaz, oruç, zikir ve tesbihden başka bir şey bilmeyen zavallı kişiler’’ olarak zannedenler aldanmaktadır. Müslüman Kardeşler, İslamı böyle anlamıyorlar. İSLAMIN CİHANŞUMUL BİR NİZAM OLDUĞUNU, DÜNYA VE AHİRETİ TANZİM ETTİĞİNE İNANMIŞLARDIR.

           *Müslüman Kardeşler, sahabeyi kirama verilen ‘’GECELERİ ABİT, GÜNDÜZLERİ MÜCAHİD’’ namının, en üstün unvan  olduğuna  ve bu ünü taşıyanların büyük zatlar olduklarına inanmışlar ve bunlar gibi olmaya çalışmaktadırlar.

             *Peygamber efendimiz (sav) şöyle buyuruyor: ‘’ MÜSLÜMANLARIN DURUMU İLE ALAKADAR OLMAYAN, MÜSLÜMANLARDAN DEĞİLDİR.’’

             *’’BİR MİLLETE KARŞI OLAN ÖFKENİZ SİZİ ADALETSİZ DAVRANMAYA SÜRÜKLEMESİN. ADALETLİ DAVRANIN. ( Maide Suresi 8.Ayet )

              *Tatbik ettiğiniz tüm kanunlar İslamla alakası olmayan, İslam’dan alınmayan, İslam’a dayanmayan ve taklit edilen kanunlardır. İç idarede, devletlerarası münasebetlerde, adliye teşkilatında, savunmada, fen ve devletin iktisadi sisteminde, eğitim ve kültür siyasetinde, aile hukukunda, hatta ferdin şahsi harekatında bile tatbik ettiğimiz kanunlar İslam’ın ruhuna ters düşmektedir. İdarecilere ve idare edilenlere hakim olan ruh, İslam’dan ve emirlerinden çok uzaktır.

              NOT: İslam Aleminin, ümmetin; tarihinin en zor dönemini yaşadığı, bölünüp parçalandığı, emperyalist ve Siyonist oyunlara, ırk, mezhep, cemaat ve parti taassubuna düştüğü, kapitalizme ve dünyevileşmeye kapıldığı bir günde, en zor gününde idrak ettiğimiz Kurban Bayramınızı tebrik eder, uyanış, diriliş, birlik ve kurtuluşumuza vesile olmasını Mevla’dan niyaz ederim.