Futbolda iyi oynayıp da kaybedilen maçtan sonra yapılan yorum genellikle futbolun adaleti yok” şeklinde olur…

Bu defa futbolun adaleti hak edenin lehine tecelli etti Olimpiyat Stadı’nda…

Şehrimizde oynansaydı sahaya sığmayacak derecede yeşil siyah sevdalısının izlediği maçın genel görünümü “Bu lig bana dar geliyor” diyen bir anlayışı maçın ikinci yarısı ve uzatmalarda sahaya yansıtan Sakaryaspor, beklemediği anda kalesinde gördüğü gole rağmen tur atlayacağına dair beklenti ve ümidim hiç kaybolmadı. Nitekim beni yanıltmayan goller geldi peş peşe…

Maçın kahramanı, attığı atamadığı oluşturduğu pozisyonlarla hiç kuşkusuz Coşkun oldu.

Ve Sakaryaspor “Ben varken kimse şampiyon olamaz” şeklindeki iddialı bir sezon sonrasında Play-Off’ta da olsa hak ettiği sonuca ulaştı.

Takımını yılmadan, yorulmadan ve dahi futbolun güzelliğine uygun destekleriyle 90 dakikanın ötesine taşan bir moral veren taraftarların bu muhteşem zaferde hiç kuşku yok ki payı çok yüksekti…

Bu maçta kötü oynayan aranmamalı… Değil mi ki sonuca ve amaca ulaşıldı, gerisi bizim açımızdan teferruat…

Evet Sakaryaspor, Coşkun ile coşarak bir kez daha şehri yeşil siyah renklere boyadı.

Kutlu olsun, devamı gelsin, burada kalmasın…

Sevinelim, coşalım ama kırmayalım, dökmeyelim, can yakmayalım.

Sakarya, saygısını ve sevgisini yansıtır bir kutlamayla zaferi taçlandırsın.

Emeği geçen herkese, Sakaryaspor’un kurucu bir futbolcusu olarak gönülden teşekkür ediyorum ve hayırlı olmasını diliyorum…