Dün gazeteler yanında tüm basın yayın organlarının manşetine asılan haber, insanın adeta kanını donduracak acımasızlık ortaya koyması açısından ve nerelerden nerelere geldiğimizi göstermesi yönüyle, çok ama çok kötü bir örnek olsa gerek…

Toplumda yaşam standardı arttıkça ve haber yönüyle çeşitli kaynaklardan beslendikçe huzur bulacağımız yerde, zıvanadan çıkan bir toplum anlayışını, başka neyle ve nasıl izah edebilir insan!

Eline-beline silahı alan insanlardan geçilmez oldu ortalık…

İnsanın isyan edesi geliyor…

Nasıl olur da bir insan hastaneyi basar da polisler de dahil herkesi kurşun yağmuruna tutar!

Kelimenin tam anlamıyla öfke krizine yakalanmış olmalılar ki böylesine insan aklının ve vicdanının kabul edemeyeceği bir çılgınlığa yol açmışlar…

İlçenin aklı başında insanları, böyle basit bir çıkar uğruna birbirinin canına kıyar mı hiç!

İnsanın dünyevi bir çıkar uğruna kalkıp canlara kıyması, insanları öldürmesi, bu da yetmez eline tüfeği alıp hastaneye koşup insanları yaralamasını affedecek bir yasa olmadığı gibi, vicdanların da kabul etmesi zordur sanırım…

Bir muhtarlık çekişmesi sonucunu getirip böyle bir vahşete dayandırmak kime ne kazandırır…

Elbette hiçbir getirisi olmaz ama götürdüğü çok şey olur insan hayatından…

Vuranın yanında vurulanın da hayatı zehir olmuştur şimdi…

İki tarafın geride kalan ailelerinin durumunu düşündükçe, onlar adına üzülmemek elde değil…

İnsan böyle bir insanlık suçuyla nasıl ve ne kadar yaşar…

Acımasız ve türlü cinayetlerle anılmak; barış, huzur ve kardeşlik topluluğu olarak bilinen bu şehrin kaderi olamaz, olmamalıdır da…

Yapmayın ağalar, beyler, efendiler!

Bilinir ki haksız yere bir insanı öldüren tüm insanlığı katletmiş gibidir…

Cezası hem dünyevi hem de uhrevi hayat için çok ama çok ağırdır hiç kuşkusuz…

Bunu, bir insanoğlunun taşıması hiç de kolay değil…

Ölen öldü! Onlara rahmet dilerken, geride kalanlara öfkelerini bastırmaları adına sabır çiçeği gitsin istedik , böylesi vahşetlerin durması için…