Büyükşehir yasası ve Belde Belediyeler kapatılsın mı? CHP Sakarya Örgütü 12 seçim bölgesinde sandık düzeni kurdu ve Belediyelerin sahibine yani yurttaşa sordu, belediyen kapatılsın mı kapatılmasın mı? Sonuç oldukça net % 99’unun belediyem kapatılmasın mesajı var.
Yurttaşa rağmen, görüşü alınmadan belediyelerinin kapatılması, mevcut planlanan yasa, referandum sonuçları ortaya çıktığında görünenin dayatma olduğudur. İktidar Parlamentoda ki çoğunluğuna güvenerek yola çıktı ve kimsenin fikrini almadan yasayı dayatıyor.
Büyükşehir Belediye Başkanlıkları krallığa dönüştürülüyor. Bu yasadan iktidarın kastı ne anlamak güç! Yerel yönetimler yasası adı altında değişikliğe geçmişte yine gitmişlerdi, dönemin Cumhurbaşkanı A.Necdet Sezer tarafından veto edilmişti. O günden sonra tasarı sümen altı edildi ve bugün beklenildi.
Şartlar oluştu ve yasa dayatılmakta. Dayatmaya ne gerek var bu konuda? İktidarın ve muhalefetin her üç kelimesinden biri halk kelimesiyken bu dayatma neden? Belediye başkanlarını halk seçiyor, milletvekillerini halk seçiyor, kimin başbakan olacağını halk seçiyor( ki bunlarda da halk henüz daha kişiyi seçemiyor partileri seçiyor) Hatta son düzenlemeyle cumhurbaşkanını da halk seçiyor. Halkın yukarda ki bu seçimlerine saygı duyuluyor da kendi belediyesinin kapatılıp kapatılmamasın da vereceği karara neden saygı duyulmuyor?
Eğer vatandaş bulunduğu yerde Büyükşehir belediyesinden hizmet almak istiyorsa, her hangi bir sorun olduğunda muhatap olarak evinin 100 metre ilerisinde ki belediyeyi değil de evinden kilometrelerce uzakta ki büyükşehir belediyesini muhatap almak istiyorsa belediyem kapatılsın der. Ya da mevcut büyükşehir yatırımlarını değerlendirip, eksik olduğunu düşünüp yeterli bulmayanlarda kendi beldesine ne gibi bir hizmeti olacağına olan inancı yok ise de belediyem kapatılmasın der.
Büyükşehir sınırlarının genişletilmesi, beldelerin kapatılması ve dağ köylerinin mahalle yapılması Sakarya için masumane gelebilir. Neticede Sakarya’da ova köy görünümünde ilçeler, ova köy görünümünde büyükşehir belediyesi olduktan sonra dağ köylerinin de mahalle olmasın da bir gariplik yaşanmaz.
Aslında bu yasayla amaçlanmak istenen, halkın iradesiyle alınamayan belediyelerin bu tür düzenlemelerle hileler katılarak alınması isteğidir. Bir Eskişehir’i, bir Mersin’i, bir Antalya’yı, bir Aydın’ı, bir Tekirdağ’ı, bir Balıkesir’i belediye olarak almak isteğidir.
Hatta ve hatta bu yasal düzenlemeyi yapan insanların aklından İzmir’i almak bile geçmiş olabilir. Ama onlar da çok iyi bilirler ki; İzmir tarihi boyunca hiçbir dayatmaya boğun eğmedi buna da eğmez. Onlar da çok iyi bilirler ki; nasıl bir düzenleme yapılırsa yapılsın çıkar bir Hasan Tahsin alır o Kurtuluş Seçimini..