Taşkent ailesine sevgi ve saygımın temelinde, berrak sesi ve etkileyici yorumuyla, 1999 depreminde Yalova’daki yazlık evinde, kendisi gibi ses sanatçı değerli eşi Ulviye Taşkent ile enkazda kalıp aramızdan ayrılan, zaman zaman da olsa geldiği şehrimizde Briç Kulübü’ndeki o unutulmaz musiki gecelerinde birlikte olduğumuz Türk sanat musikisinin hoca sanatçısı, rahmetli Ziya Taşkent’e olan hayranlığım yatar önce…

Sonra, ilin tanınmış ve bilge hukukçusu Haydar Taşkent ile olan dostluğumuz girer devreye…

Nihayet, CHP’de gazetemizin değerli köşe yazarı Ergün Özkan’dan sonra takdir ettiğim, eski il başkanı, hanımefendi kişiliği ile deprem öncesi komşum olan Ayça Taşkent yer alır…

Siyasi görüş farklılığı öncekilerle olduğu gibi bu hanımefendi siyasetçiye olan bakış açımı değiştirmiş değil…

Her davetimize icabet eder, her konuda haberi yer alır gazetemizde…

Zira bilirim ki sözleri, düşünceleri kırıcı olmaz, aksine açıklamalarında yumuşak ve olumlu bir dil kullanır…

Bu tavrı sadece kendisine değil, partisine de prestij sağlar, prim kazandırır…

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da aynı doğrultuda düşünmüş olacak ki Parti Meclisi (PM) anahtar listesinde son derece olumlu ve vefalı bir tercihle Ayça Taşkent’e yer vermiş…

Her partinin böyle olumlu ve saygın siyasetçilere ihtiyacı var, hiç kuşkusuz…

Sanırım ilimizde bıraktığı müspet izlenimlerine Başkent’te yer aldığı parti meclisinde de devam eder ve hak ettiği konuma yükselir...

Ayça Taşkent’i yeni görevinde partisi ve ülkesine yararlı olması dileğiyle kutluyor, hayırlı olması adına Bizim Bahçe’den “Zeytin çiçeği” gönderiyoruz…