Diyarbakır’da dağa kaçırılan evlatlarını geri isteyen cesur anaların teröre baş kaldırışına yönelik tepkilerine Sakarya’nın duyarlı anaları da katıldı, çıkarak sokağa…
Giderek dalga dalga yayılan bu yürek çığlığı sanırım terör örgütlerine karşı yapılan silahlı mücadeleden çok daha etkili olacak…
Zira böyle olacağına yönelik izlenimler hayli fazla…
Yurdun çeşitli bölge ve illerinden gelen desteğe, ellerinde pankartlarla destek sağlayan Sakaryalı anaların feryadı, Diyarbakır’a ulaşan tepkilerin ne ilki ne de sonu olacak…
Bağrı yanık anaların evlatlarına kavuşuncaya dek inatla ve inançla sürdürecekleri direnişin silahı, ne top ne tüfek…
Daha da etkili bir silahları var; “Gözlerinden bulgur bulgur dökülen yaşlar.”
Üstad Necip Fazıl, şöyle dua ettiğini yazmıştı Hac kitabında; “Allahım beni gözyaşımdan etme.”
Evet…
Mazlum ve mağdurların en etkili silahı olan gözyaşları Diyarbakır HDP il binası önünde sel olup akarken, dokunacağı her yeri yakıp yıkıp sonuca ulaşacağı inancı var anaların yüreğinde…
Belki de ülkemizin yarım yüzyıllık madde-manevi enerjisini alıp götüren terör belasının da sonunu getirecektir… 
O nedenle “Anneler direniyor; Türkiye anaların yanında; Anneler destan yazıyor; Diyarbakır Ana-dolu; Annelerin yanındayız; pkk annelerin ayaklarının altında kalacak” şeklinde yüreklere dokunan duyuruların önünde durmanın kolay olmayacağı görüşü de yayılırken ülke geneline, dilerim o eli öpülesi ve ayaklarının altında Cennet taşıyan kahraman analarımızın yüreklerindeki yangın söner ve ülkemiz bu farklı destan sonucu huzura, kardeşliğe ve barışa kavuşur…
İşte bir anlamda “teröre karşı milat” olacak tutum ve davranışlarına destek veren Sakaryalı analara “Peygamber çiçekleri” gidiyor...