Yerel ve genel seçimler yaklaşırken zamanı durdurmanın mümkün olmadığı süreçte AK Parti genel anlamda gerçek olsun olmasın, adı olumsuz bir olaya karışan belediye, il-ilçe başkanlarını incelemeye tabi tutup saf dışı etmek için bir an dahi tereddüt göstermeyip yollarını ayırıyor…

Türk siyasi hayatında önemli yeri olan, “doğuştan belediye başkanı” diye bilinen Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’i bir kalemde silip gündem dışı bırakan anlayış, Ak Parti gibi “vefa duygusunun” ön planda tutulduğu bir partide kolay olmasa da üzerinde durup düşünülecek kritik ve beklenmedik siyasi bir gelişmedir, hiç kuşkusuz…

2019 seçimlerine farklı bir anlayışla, toplumda itibarı, saygınlığı olan isimlerle hazırlanacağı izlenimi edindiğimiz AK Parti’nin, bir kez daha 2012 parametreleri ile halkın huzuruna çıkacağı açık seçik ortada…

Böylece ülkeye ve topluma farklı mesajlar veren AK Parti, Kurucu Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan eliyle yenileşmeye gidiyor…

Peki, “Bu değişim AK Parti’ye ne getirir?” derseniz…

Cevabı bir kenara koyup derim ki, ülkeyi her sıkıntılı süreçte olduğu gibi istikrara götürecek bir seçim sonucu hedefleniyor öncelikle…

Son 15 yılda yaşadıklarımız, bizi böyle düşünmeye taşıyan en önemli kriterler olsa gerek…

Ülke tarihinde hiçbir siyasi dönemde böyle uzun soluklu bir istikrar ortamı oluşmadı…
Muhalif cephede söylenenlerin aksine, tüm halk artık kapalı kapılar ardında konuşulanları, nelerin planlandığını, yurt içi ve yurt dışı gelişmelerde hedef tahtasına kimlerin ve niçin konulduğunu elle tutulur ve dahi gözle görülür şekilde biliyor, görüyor; inandığı doğrultuda da sahip çıkıyor devletine, milletine ve hükümetine…

Muhalif cephe bu işin sırrını anlamakta zorlanıyor ya da anlamak istemiyor…

Vatandaşı “Koyun” diyerek küçümsüyor…

Neticede halkının ferasetini, izzetini, rüştünü dışlamanın faturasını ağır ödüyor…

Böyle giderse, değişen bir şey olmayacak ve halkımız yürekten inandığı liderine daha derin bir sevgi ve saygıyla bağlanacak, sahip çıkacak…

Hal böyle olunca halkına ve değerlerine sırtını dönmüş muhalefetin, iktidara gelmesi hayal dahi edilemez…

Ülkemize şaşı bakanları alt alta yazıp baktığımızda aynı paralelde olan kötümser duyguların esiri çevrelerce, ülkenin selameti uğruna zaman mefhumu tanımadan geceyi gündüze katıp çalışan bir lidere karşı sürdürülen hasmane tutum ve eylemler, bir kez daha karşılıksız kalacağa benziyor…

Zira iç ve dış olaylar incelendiğinde ortaya çıkan tablo, bizi böyle bir gerçeğe ve geleceğe götürüyor…

Bir milletvekilinin altı çizilecek şu sözü, içinde bulunduğumuz ortamı anlatmak adına çarpıcı bir örnek sanırım…

“Bizi bilinen düşman değil, içimizdeki hainler korkutuyor.

İşte bu zalimleri dize getirdiğimiz anda zafer ve parlak günler yakındır…

Buna adım gibi inanıyorum.”

Öyle günlerin bir an önce gelmesi adına yeni bir sandık sınavına giden iktidar partisi, bağırsaklarını temizleyerek yürüyor hedefe…

AK Parti’de yapılması gerekenlerin, alınması kaçınılmaz önlemlerin, geç kalınmış olsa da zamanlama açısından yerinde ve ses getirici bir tasarruf olduğuna inananların sayısı hayli fazla…

Ülkemizin geleceği adına iyi niyetle yola koyulanlara, ayırım yapmaksızın Bizim Bahçe’den “Menekşeler” gitsin istedik, bu duygularla…