Halkın sağlığı adına geceyi gündüze katıp uykusuz, yorgun bir şekilde hastalarına müdahale edip onları bir an önce yaşadığı sıkıntılardan kurtaracak doktorlara saldırıların yanında bu defa da “Bana bir harf öğretenin kölesi olurum” deyip öğrencilerini yetiştiren, onların yararlı birer birey olarak topluma kazandıran öğretmenlere saldırılar da girdi şu sıralarda devreye…

1950-60 ve 70’li yıllarda hekimlerin olduğu kadar öğretmenlerin de farklı bir değeri vardı…

Onlara saygı yanında sevgi de duyulurdu…

Şimdi öğrencilerin mi yoksa ailelerin mi anlayışı değişti ki öğretmenlere saldıran veliler ve öğrencilere rastlanılıyor…

Bu bir nevi toplumsal bozulma değilse, nedir!

Şiddet aldı başını gidiyor…

Yasalar bu konuda caydırıcı olmaktan uzak…

Niye müdahale edilmez, niye tedbir alınmaz da böylesine özellikle Müslüman bir topluma yakışmayan olaylar gelir peş peşe meydana…

Biz yine bilinen tepkimizi gösterip doktora, öğretmene ve topluma hizmet edenlere saldıran, kalkan eller kırılsın deyip, çekilelim aradan…

Bu doğrultuda saldırıya uğrayan herkese ve her kesime geçmiş olsun dileğiyle teselli çiçeği “Beyaz güller” gitsin istedik Bizim Bahçe’den…