Önümüzdeki salı 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutlayacağız.
O gün çocuklarımızın günü ve o hafta çocuklarımızın haftasıdır.
Her 23 Nisan’da güne ve haftaya uygun etkinlikler düzenlenir.
Ancak gel zaman git zaman bazı değişikliklere uğruyor bu etkinlikler.
Bu yılki değişiklik ise 23 Nisan günü belirli makamlara çocuklarımızın sembolik olarak oturmasının önüne geçmek...
Büyüklerimizin koltuk sevdasından mıdır, koltuklarını 10 dakikalığına bile çocuklarımıza bırakmak istememelerinden midir yoksa bu çocukların 10 dakikalık bir zaman diliminde dahi doğru işler yapacaklarına olan korkularından mıdır bilinmez; böyle bir değişikliğe karar verildi.
Mamak koltuklarına oturmak, farklı ve çocukların gününe özel bir etkinlikti oysa.
Mesela o gün Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğuna 10 dakikalığına bir çocuk otursa kim ne diyebilirdi ki?
Dese dese yine biz derdik; onda da, “Otur otur Allah aşkına, birkaç gün daha otur” derdik.
Peki, Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı bir çocuğumuz olsaydı birkaç dakikalığına neler değişsin isterdi?
Hangi konuda değişiklikler yapardı, şehrimizin hangi sıkıntısını çözmek için adım atardı?
İlk sözü muhtemelen, “Kentsel dönüşümle geldik, hafif raylıyla gideceğiz. Aman dikkat edelim arkadaşlar” olurdu.
“Biz şehrin ihtiyaçlarına yönelik belediyecilik çalışmalarına hız vereceğiz. İmam Hatip Lisesi bu şehrin bir ihtiyacı olabilir, ancak bu bir belediyecilik hizmeti değildir. Bu ihtiyacı Milli Eğitim Müdürlüğü’nün bizden daha iyi bir şekilde gidereceğine olan inancım tamdır” derdi.
Sonra, “Sürekli yazdıkları köşe yazılarıyla bizleri eleştiren, sözüm ona köşe yazarları var. Bu sözüm ona köşe yazarlarına, sistematik olarak cevap veren, o yazarları eleştiren, yandaş köşe yazarı arkadaşlarımıza belediyemizden kadro açılmasına ve haftada bir kez yerel televizyonlarımızda ‘taraflı bölge’ adında tartışma programı yapılmasına karar verildi” de derdi büyük bir ihtimalle.
“Doğru olmadığını biliyorum ancak ahde vefa duygumdan dolayı bunu yapıyorum” cümlesini de eklerdi sözlerinin sonuna.
AKM’yi de unutmazdı çocuk yürekli Büyükşehir Belediye Başkanımız ve şunları söylerdi:
“AKM örneği başta olmak üzere; belediyecilik hizmetinin kafeterya işletmeciliği olmadığını tekrar hatırlatıyorum. Bu hususta belediyenin kafeterya işletmeciliğine son vereceğiz ve AKM adına uygun bir kültür merkezi olarak hizmete devam edecek.”
Sadece Büyükşehir Belediye Başkanlığı’yla ilgili değildir bu sembolik durum.
Her çocuğun her bir belediye için ayrı ayrı düşüncesi olabilir.
Örneğin bir çocuğumuz bir süreliğine Adapazarı Belediye Başkanı olsa, sanırım orada bulunduğu zaman zarfında tek bir söz söylerdi:
“Çok oturduk arkadaşlar, artık çalışalım…”
Bir çocuğumuz da Hendek Belediye Başkanı olsaydı, o da sanırım; “Artık Sakarya Büyükşehir Belediye Başkan aday adayı olamayacağım” derdi.
Yaz yaz bitmez…
Dokundunuz; bayramımıza, kimliğimize, sevincimize dokundunuz.
Ama yine de siz çocukluk yaptınız da, biz yüreğimizde size salıncak mı kurmadık?