Şehrimizin caddeleri doldu taşıyor..Çark mesiresinden çıkan bir araç Gümrükönüne 15 dakikada varamıyor.. Geçen Cumartesi ortagaraj denilen yerdeki kırmızı lamba yanarken duran araba kuyruğunun sonu katlıpazar yerini geçmiş bulvara dayanmıştı..Işıklı kavşağı geçmek için enaz 2 veya 3 kere kırmızı yanıp sönmesi gerekiyor..İstasyon caddesinde Müftülükten bulvara varmak için en az 10 dakika geçmesi gerekiyor.. Sebepler nelerdir: -Servis araçlarının çokluğu –Dolmuş ve minibüs bolluğu –Bir simit almaya bile otomobiliyle gidenler..

                                               ***

Eskiden ilkokul çağındaki çocuk evine en yakın ilkokula gider, bu sayede de yürüyerek gider gelirdi.. Bugünkü düzende bu mahallenin çocuğu dört mahalle ötedeki okula gidiyor, oradaki de buraya geliyor.. Sokak aralarında sabahın en erken saatlerinden itibaren bir minibüs kalabalığı oluşuyor..Kapı önlerinden tek tek toplanan çocuklar öğleden sonra gene ayni minibüsler tarafından tek tek evlerinin kapılarına bırakılıyor.. Bu sistem dolayısıyla şehir trafiğinde hele belirli saatlerde felaket derecede minibüs kalabalığı oluşuyor..

                                               ***

Şehir sokaklarının kaldırabileceğinden çok daha fazla sayıda yolcu minibüsü ve dolmuşu çalışıyor..Diğer şehirlerden gelen kişilerin en fazla dikkatini çeken şeylerden biri bu.. Bu araçlar ayni zamanda kalabalık olmalarından dolayı bir güç odağı haline gelmiş durumda, bir şey söyleyemezsin, onların durduğu yerde bir dakika durup fırından ekmeğini alıp gidemezsin, herhangibiri kazaya karışırsa asla isyan edemezsin, ardarda dolmuşlar durur,içlerinden çıkan şöförler birbirlerine arka çıkarlar.. Yollarda istedikleri gibi durur,istedikleri gibi dönüş yaparlar..En sol şeritte giden dolmuş yol kenarından işaret eden bir yolcu görsün hemen sağ yapmaya başlar, diğer şeritleri keserek gider yolcuyu alır.. İstasyon caddesinin Gar yanı,Şehir kulübü önüne gelen yerde minibüslerin durağı vardır.Önce sağda sıra sıra durup yolcu indirirler, ve beklemeye geçerler, kim düzenlediyse onlara U dönüşü düzeni kurmuştur.Oradan dönmek için bütün trafiği kesip felç eder,döner, gar önünden yolcu alır gider..İstasyon caddesinin bir şeridi normal vatandaşlara kapanmıştır..Bu yüzden o caddeyi kullanan araçlarda katlıpazar yanındaki caddeye yığılmıştır.. İstasyon caddesinin mutlaka gene gidişli gelişli iki şerit olarak kullanılabilmesi lazımdır..

                                               ***

Şehir sokakları; içinde birtek kişi bulunan otomobillerle doludur..Gümrükönünegitemese de olur diyeceğiniz yüzlerce araç ,üzerindeki şoförüyle o kalabalığın içine girer, bir kutu pasta almak veya çarşıda bir şey bakmak için koca cibiyle trafiği tıkar. Parkedeceğim diye on dakika yolu kapatır..Pekçoğu da acemi olduğundan manevraları yavaştır..

                                               ***

Ambülans şöförleri ayrı bir yazı konusudur.. Forslu oldukları, geçiş üstünlükleri olduğu, tepelerinde yanarsöner lamba ve siren olduğu için bu arkadaşlar lebalep dolu caddeye balıklama dalarlar..”mübarekadam,hedefine gidebileceğin enaz 3 tane sokak var, o caddelerin tıka basa dolu olduğunu en acemi şöför dahi bilirken, alternatif yolları kullanırken, taksi şöförleri hiç o kalabalıklara dalmadan ikinci üçüncü derece yan sokakları kullanırken sen neden bile bile kalabalığa dalıp ondan sonra sanki faydası varmış gibi hiç durmadan siren öttürürsün “… İsteyenle bahse gireriz, ambülans şöförü ile taksi şöförüSerdivandan çıkıp mesela Hasırcılar camii civarında bir adrese gitsin, taksi şöförü daha önce varır..Halbuki tam tersi olması lazım..Ambulans şoförünün çok daha zeki, ve becerikli davranması lazımdır.Neticede can kurtarıyor..Her dakikası önemli.. Neden kalabalık yollara dalıp vakit harcarsın diye sormak lazım.. Senin öttürdüğün siren ,kilitlenmiş trafiği açamaz,bunu aklına sok, zira önündeki arabaların kaçıp ta sana yol vereceği boş bir şerit mevcut değil, cadde dolmuş taşıyor.. Üstelik bir konu daha var, dar bir sokaktaki apartman veya evden hasta almaya gittiğinde ille o binanın önüne yanaşacağım diye terör estirmene gerek yok.Neticede hastayı sedyeyle götürüyorsun, elli metre ötede de dursan ambülansa kadar taşıtabilirsin.. Bu konuların uzmanı olan ulaşımcıların bu arkadaşlara kurs vermesinde fayda var..

                                               ***

Evimiz Çark civarında..Hergün çarşıya ineriz..Gümrükönü ve bulvar civarında bulunuruz..Evden bulvara kadar mesafe 1500 metredir.Yürüyerek gider geliriz,veyabazan belediye otobüsüne bineriz,arabamız evde durur.. Yürürken etraftaki arabaların haline bakar üzülürüz..Yayan giden birkişinin saatteki hızı 3-5 km.dir.. Bu tempoda giderken dahi yanınınızdaki asfaltta dura kalka giden otomobillerin sizle ayni zamanda ulaştığını çok rahat gözlemleyebilirsiniz..

 

Bisiklet denilen araç, çocukluğumuzdan beri kullandığımız birşeydir..Hala da kullanmaktayız.Fakat bunu şehir içinde kullanabilmek için güvenli şerit lazım.Caddedeki arabalarla birlikte gitmek çok risklidir.Her an bir darbede yere yuvarlanabilirsiniz.. Dünyadaki en eski kültür merkezlerinden biri olan Pariste dolaşırken mesai bitim saatlerinde koltuğunun altında şık çantası ,üzerinde pahalı takım elbisesi ile binadan çıkan bir beyefendinin hemen oracıkta belediyenin koyduğu jötonla kullanılan bir bisiklete atlayıp evine gittiğini görebilirsiniz.. O şehrin trafiği de meşhurdur.Helegeceyarısına doğru bütün caddeler kilitlenir.. Çare aramışlar ve raylı sistem olan yeraltı metrosuna ilave olarak bisikleti de akıl etmişler…

                                               ***

Komşumuz İzmitte Kocaeli belediyesi tramvay montajını bitirmek üzere.. Bizim belediyemiz de sadece iki hat döşese bütün bu sıkıntılar azalır, hatta biter.. Bir hat ,Etbalık’tan (Adacenter) çıkıp, Yenicami üzerinden bulvarı geçip,Gümrükönünden Orhan Cami civarından Kuzey terminaline varacak..Diğer hat ise Serdivandan çıkıp,Çark mesiresi, Çark Caddesi üzerinden Gümrükönü, sonra Ankara caddesinden Kaymakamlığı geçip  Zirai Aletler Sanayi çarşısına varacak… Bunları yapmak o kadar zor işler değil.. Dış firmalar çok büyük kolaylıklar sağlıyorlar.. Kocaeli de bunu cebinden yapıyor sanılmasın.. Kredi ile yapılan işler..Ama vatandaşa büyük bir hizmet

                                                                    ***

Uzun lafın kısası :  Bu çareler aranırken biz vatandaşların yapacağı şey, yürümektir.. Çareler bulununcaya kadar “yürüyelim arkadaşlar”