İlimizde sevmeyeni yok diyebileceğim sayılı insanlardan biriydi Hüseyin Şengörür, nam-ı diğer Selim Gündüzalp…

Denizle ilgili bir yazısının ardından, Kefken’de dizlerine gelen sığ suda hayatını kaybetmesinin üzerinden bir yıl geçmiş…

Ardında yetişmelerine emek verdiği yüzlerce genç, kaldı yetim…

Bir de o kendine has doyurucu üslubuyla her satırında imzası, göz nuru olan Zafer Dergisi…

Her kula nasip olmayan bir cenaze namazı sonrası tekbirler eşliğinde ve de eller üstünde Hakk’a gidişi vardı, Orhan Camii’nde bir öğle vakti, hâlâ gözlerimin önünden gitmez…

Gazetemizde kaleme aldığı köşe yazılarına her defasında olumlu dönüşler aldığını söylerdi…

Okumak ve yazmak hayatına renk katan uğraşlarıydı…

Genç yaşta ayrıldı aramızdan…

Son günlerinde “Haddi aştık” derken, haddi aşmadan varacağı yeri işaret eden bilge ve saygın bir fikir adamıydı…

Son yıllarında TRT’de çok izlenen Ramazan programları yaptı...

Her programı ve her yazısı farklı ve anlamlı konular içerirdi…

İlimizin en fazla istifade edeceği dönemde, genç yaşta ve sessizce, bir deniz serinliğinde ederken veda sevenlerine ve kalkıp görse o gözü yaşlı cemaati ardında, bilmem ne derdi her kelimesi bir farklı değer taşıyan anlamlı sözleriyle…

Ona layık bir anma akşamı oldu dün, akşam ile yatsı vakti arası Orhan Camii’nde…

Onu, o çelebi haliyle özlememek ne mümkün…

Ruhu şad, mekanı Cennet olsun…

Kabrini süslemesi adına Bizim Bahçe’den “Peygamber çiçekleri” gönderelim istedik, Hüseyin Şengörür’e bir kez daha rahmetle…