Sapanca Gölü ve Su fabrikaları meselesi, Sapanca Belediyesi, yaşanılan gerilimler, yargıya intikal eden kısmı ve sonuçlanması.

Uzunca bir serüven; fabrikaların şişeledikleri su miktarını sayıp harç tahsil etme çalışmaları yürütmek istendi ancak fabrikaların direnç gösterdiği ve belediye ekibine saldırılar yaşandığı görüntüleri paylaşılmıştı.

Geçmişte ise ödemeler tahmini rakamlarla yapılmış, gerçek sayımlar yapılmamış.

Belediye tarafından cihazlarla yapılan sayımlarda, gerçek ile ödenen harç arasında ciddi farklar olduğu bu sayede belirlenmiş oldu.

Yürütülmek istenilen bu çalışmalar, su fabrikalarının direnci sayesinde akamete uğradı. Bunun üzerine Sapanca Belediyesi konuyu yargıya taşıdı ve Bursa Bölge İdare Mahkemesi, belediyenin yetkisinin tamamen kanuna uygun olduğunu onayladı. Bunun üzerine sayımlara tekrar başlanmış oldu.

Sapanca Belediye Başkanı Nihat Arda Şahin, “ Hepimizin malumu, kıymetli gölümüz Sapanca Gölü uzun süredir kuraklıkla mücadele ediyor. Bu göl, sadece Sapanca’nın değil, tüm bölgenin yaşam kaynağı. Ekonomimizin, turizmin, doğamızın en değerli varlığı.

Gölü korumak hepimizin boynunun borcu. İlçemizde şu anda beş aktif su fabrikası bulunuyor. Bu fabrikalar kaynak kiralaması yaparak, normal kullanım bedelinin çok daha altında bir ücretle suyu kullanıyorlar.

Kaynak kiralama bedelleri tartışılabilir, ama bizim meselemiz o değil. Bizim meselemiz, kanunla belediyemize verilmiş olan görevdir: Üretilen su şişeleri saymak, işaretlemek ve bu sayım sonucunda doğan harcı tahsil etmek.

Bu harç, Sapanca halkının hakkıdır.

Ayrıca bu sayımın diğer bir önemi de şudur: Kaynaklardan alınan su miktarıyla şişelenen su miktarı kıyaslanır. Yani, gölden çekilen suyun izin verilen miktarda olup olmadığı ortaya çıkar.

Bu fabrikalar geçmişte belediyeye harç ödemişler. Ama bu ödemeler hiçbir zaman gerçek sayımlara dayanmadı.

Ödenen harçlarla gerçek sayım arasında uçurum var.”

Şahin, göreve ilk seçildiğinden itibaren yaşanılanları özetlemiş ve kamuoyu ile paylaşmış, yaşanılan zorluklar, önlerine çıkan engellemeler, kimi zaman cebri engellemeler.

Zorlu mücadele sonrası elde edilen kazanımlar.

Ancak henüz sürecin tamamlanmadığı, verilmekte olunan haklı mücadelenin devam ettiğini anlatmış ki meselenin de en ilgi çeken kısmı bu olsa gerek;

Şahin, ”Sapanca’nın hakkını almak için çalışmalarımız tüm hızıyla devam ediyor. Bu karar, yalnızca bizim için değil, Türkiye’de benzer durumda olan bütün belediyeler için emsal nitelikte bir karardır.

Ancak burada ilginç bir durum yaşandı: Bölge İdare Mahkemesi kararında Danıştay yolu açık bırakıldı. Oysa geçtiğimiz aylarda, birebir aynı konuda başka bir ilçe belediyesi için verilen emsal kararda Danıştay yolu kapalı tutulmuştu.”

Şahin, benzeri dava iki farklı kararın varlığına dikkat çekmek istemiş, “Bu fark, bizim için hukuki anlamda ciddi bir soru işareti oluşturdu.” diyerek yaşadığı haklı kaygıyı ortaya koydu.

Şahin, “Hiçbir fark gözetmeksizin, Sapanca ve Sakarya’mızın tüm mülki ve idari amirlerine, tüm siyasi partilerimize, il ve ilçe başkanlarına, sivil toplum kuruluşlarına, tüm Sakarya medyasına ve ulusal medyaya ve bu gölün gerçek sahibi olan Sapancalılara, Sakaryalılara, Kocaelilere sesleniyorum:

Bu sürecin bizimle birlikte takipçisi olun, bu suya, bu göle, bu memlekete birlikte sahip çıkalım. Bir avuç büyük şirketin çıkarı için halkın hakkı feda edilmesin.

Ve Danıştay’da bu kararı verecek tüm yargı mensuplarına sesleniyorum: Bu su, bu memleketin suyu. Buna sahip çıkmak hepimizin boynunun borcu.”

Sapanca Gölü adına tarihi bir çağrıda bulunmuş, umarım bu çağrı karşılık bulur ve verilen haklı mücadelede yalnız bırakılmaz. Aksi halde göl elimizin altından ve göz göre göre kayıp gidiyor…

KAYNAK: YENİ SAKARYA GAZETESİ