İstisnasız herkes, her gün trafiğe çıkar araçla ya da yaya olarak…

Özellikle sabah ve akşam yaşanan yoğunluk herkesin aynı saatlerde trafikte olmasından kaynaklanır da gün içerisinde yolların tıkanması, araçların dakikalarca zaman kaybetmesi kabul edilemez gelir bana…

Yaşamın her alanında olduğu gibi trafikte de bir kültür, medeniyet çerçevesi vardır ve olmalıdır da diye düşünürüm…

Trafik kuralların uygulanması yanında yazılı olmayan ancak en az yazılılar kadar önemli kaideleri gözetmek de trafiğe çıkan herkese zaman kazandırır, huzurunun kaçmasına mani olur…

Şimdi duyar gibiyim “Zeki ağabey bunları neden yazıyor?” diye sorduğunuzu…

Tanıyanlar bilir, ilimizin yardımseverliği ve çalışkanlığı ile bilinen, benim de seyahat arkadaşım olan, gönül adamı Rahmi Sak döktü içini trafikte yaşanan kural tanımazlıktan şikayetle…

“Yaz Zeki ağabey!” diye başladı anlatmaya;

“Bu şehirde trafikte yaşanan anomalilerle ilgili bir bilgilendirme yapılsın…

Acaba şehirde araç kullananlara ehliyeti veren sürücü kursları denetleniyor mu!

Kavşaklarda kim önce çıkacak kimsenin bildiği yok!

Ters yöne araba çekenler mi istersin efendim dolmuş, minibüslerin yol ortasında yolcu indirip bindirmeleri mi dersin!

Minibüs, dolmuş yol ortasında yolcu bırakıp alıyor, arkada 50 araba birden duruyor…

Lütfen bu konuyu gündeme getirin…”

Gel de hak verme Rahmi Sak’a…

Her sokak başında bir trafik polisi mi görevlendirilmeli kurallara uyulması için!

Bir ilin, ülkenin gelişmişlik seviyesini trafiğine bakarak anlamak mümkündür…

Herkesin birbirine saygılı davranması, kurallara riayet etmesi bu kadar zor olmamalı…

Dileğim odur ki Sakarya, trafikte örnek şehirlerden olsun…

Bu duygu ve düşüncelerle; trafik kurallarına uyanlara, yollar yalnızca kendine aitmiş gibi davranmayanlara, hiç değilse bugünden sonra trafikte medeniyet çerçevesinde hareket edecek olanlara “Zeytin çiçeği”, çelebi iş insanı Rahmi Sak’a ise “Laleler” gönderelim istedik bizim Bahçe’den…

KAYNAK: YENİ SAKARYA GAZETESİ