Göçmen ruhlu çocuk.
Göçmen ruhlu şair; yüzündeki ve kalbindeki hüzünde göçmenliğinin de izleri olmalı. Ve tabii hüzünleri kadar umutları ve yalnızlığında da.
Eski’yi seviyor, şehirlerin eskilerini kadimlerini özellikle de. Ömrünün ilk yirmi yılını Eskişehir’de, son otuz beş yılını eski/meyen şehir İstanbul’da geçirmesi bu sevgiden olmalı.
Mavera Akademisi’ni bitirdi. Karakoç gibi, Pakdil gibi büyük ustalar tanıdı sevdi yaşadı. Doktorasını ise Cahit Zarifoğlu ve şiiri üstüne yaptı diyebiliriz.
Çeyrek asrı aşan süredir Yedi İklim Akademisi’nde şiir dersleri veriyor.
Susan, hep susan, daima susan adamdır o. Seyrek, çok seyrek, çok lüzumunda konuşur. Kılı kırk yararak konuşur.
Şiirsen söz açılınca üç gün üç gece konuşabilir. Cahit Zarifoğlu’ndan söz açılınca dolu dolu yirmi dört saat.
Ölçü, vezin, denge adamıdır; hiçbir hareketinde hiçbir sözünde hiçbir fikrinde ölçüyü aşan bir şey bulamazsınız.
Zarafet, nezaket, suhulet; Şakir Kurtulmuş’un karakterinin ilk üç özelliğidir.
Rikkat, dikkat ve hilkat adamıdır.
Azdan, özden, izden yanadır.
Hesaptan kitaptan hiç anlamaz; zira veren, çoğaltan, büyüten adamdır o; hesabî değil hasbî adamdır.
Kalbiyle düşünür, kalbiyle konuşur, kalbiyle yazar.
Dünyanın, dünyaların derdiyle dertlenir; hüzünden, hüzünlerden beslenir; yalnızlıkta, yalnızlıklarda büyütür şiirini.
Tuna, Meriç, Arda boylarından gelip Sakarya boylarında yaşamış bir ailenin çocuğudur o. Yunus kadar Yahya Kemal’le, Seyit Gazi kadar Sarı Saltuk’la da hemşeridir. Kâh A. Nedim Çeker’in hüznüyle dopdolu akan Yeşilırmak’tır, kâh Esma’nın Esma’ların üzüntüsünden donakalan Nil’dir Kılızdeniz’dir onun yüreği.
Şiirindeki hüzün kadar, dünyayı, insanı, tarihi kucaklayış biraz da bu şuurda aranmalıdır.
Şiirinden başat üç unsur dikkatinizi çekecektir: İnanç bütüncüllüğüyle dünyayı kucaklayış ve sorgulayış, coşkun bir lirizm, müthiş ötesi, müthiş üstü bir yalnızlık, yapayalnızlık.
Toprak gönüllü şairimizdir o bizim, o denli mütevazı, o denli içten, o denli kabul edişli; ‘Toprağa yakın içim / Kendimi bulduğum yerde’ demektedir zaten.
Onun için çocukluk, ‘Eskişehir garında/ kar / havada bulut / çocukluksimitinden / cebimde kalan / son susam’ demektir, biliyoruz.
‘Kıştan kalma bir serçe’dir onun yüreği, biliriz.
‘İçime doğru yürüyorum, git gide içime.’; okuduklarımız bu içyolun anlatı/mlarından gayrı nedir ki zaten.
Bir kış çocuğu o; hayatı, dünyası, dünyamız; dünyanın kışına denk düştü onun hayatı; Kudüs’ün düşüşüne, Üsküp’ün düşüşüne, Filistin’in kışına… sankihalep'li bir yetim eli
sanki gazze'de bir çığlık’tır. Döndüm, dünyadan bir parça kıştı derken ne kadar haklı, ne kadar doğru, ne kadar zariftir.
Yüzünden de sesinden de sözünden de bellidir ki o her geçen daha bir yalnızlıklara koşmaktadır: Öyle dolu ki tıka basa yalnızlıkla / Girme dünyama kaybolursun.
İmgenin, imgelerin, imgelemlerin şairi. Bakınız yüce yaradanı ne kadar zarif imgelerle anlatmaktadır bizlere: ‘ay bulutlardan/lam elif / benden büyük/ cebir hendese fizik / 51-58’den büyük / eliften küçük.’
Onun için şiir yazmakbesmele ile çevrilip girilen kapılar sırlar ve giz bahçelerinde dolaşmaktır, şiirse gözlerinin çeşmesidir.
Ve ona göre şiir, aşktan bir lezzettir sadece.
Ölüme yakın bir duruş gördüm ben her karşılaşmamızda Şakir Bey’de.
Zira bahar kokuludur ölüm ona göre.
Hüzün ve yalnızlık kadar, diriliş muştuları da eser onun şiirinde ılgıt ılgıt.
O bir diriliş aşığıdır.
Yalnızlığın doruklarından meyveler getiren bizlere, mahzun bir kuştur aslında Şakir Kurtulmuş.
Yakın dostları: Nurettin Durman, Adem Turan, Ali Haydar Haksal, Özcan Ünlü.
Kurtulmuş adamdır Şakir Bey. Müstakim adamdır zira. Zaten en yakın dostlarından birisi de Müstakim Haksal’dır.
Daha bebekten, bebecikken kuşların alıp ötelere götürdüğü kızı Şeyma için yazdığı Yıldızlar Sevinir Gelişine muhteşem bir şiirdir. senden kalan hatıra sensindizesi bir başka zirvesidir o şiirin.
Her şair bir mısradan, bir dizeden ibaret olacaksa eğer, Şakir Kurtulmuş benim için,
çantamda çocukluk hatıraları ve kuşlar dizesinin şairidir elbet.
İlle bir şehir bir semt ise bir şair,
Şakir Kurtulmuş Üsküdar’dır hiç kuşku yok.
Hem de her akşam camlarında yangın çıkan Üsküdar’dır.