Teleferik gibi kurulduğu her yere turistik yönüyle değer üstüne değer katan, prestij ve getiri sağlayan bir vizyon projeye, her ne sebeple olursa olsun isterim ki karşı çıkılmasın ve böylesi önemli bir yatırım da birtakım oyunlara alet edilmesin…
Örneğin, Sakaryaspor’da Selahattin Aydın’lı dönemde, Sakarya Nehri kenarına kurulması istenen bir kağıt fabrikasının sahipleri, eğer yatırım gerçekleşirse Sakaryaspor’u bırakın ikinci-birinci ligleri, Süper Lig’e taşıyacak önemde bağışta bulunacağını söylemişti…
Maksat, Sakaryaspor üzerinden, İzmit Körfezine zehir saçan SEKA örneği bir fabrikayı Sakarya Nehri kenarına kurmaktı…
Bundan önce de yine Sakarya Nehri kenarında açılan kum ocaklarını dolduracak inşaat atıklarına izin verilmesi halinde de benzer bir teklifte bulunulmuştu…
Bu konu yetkili kurumlarda da gündeme gelmiş, İl Toprak Kurulunu birbirine katmıştı…
Hatta “kabul edilir” bir hava bile yakalanmıştı… 
İşte o dönem yine bu sütunlarda, işin olmayacağına yönelik bir yorum kaleme alıp örnekler vererek karşı çıkmıştım…
İlk tepki, o günkü bir yöneticiden gelmişti, “Sakaryaspor kurtulacak” diyerek…
Buna karşın dönemin başkanı Selahattin Aydın konuya sıcak bakmamıştı…
Sapanca’ya yapılmak istenen teleferiğe karşı çıkışlara katılmadığımı ve nedenlerini daha önce dile getirdim…
Bu işte de Sakaryaspor’u alet ederek yol alınması fevkalade yanlıştır...  
Hatta denilebilir ki pişmiş aşa su katmaktır…
Daha da ileri bir ifadeyle “kendi ayağına kurşun sıkmak” gibi bir şeydir…
Ne olur haklı ya da haksız, işinizi bu ilin ulusal arenadaki marka değeri Sakaryaspor’u alet etmeden gerçekleştirin…
Bu anlayışla yola koyulan her kesime kolaylıklar dileğiyle “Kardelenler” gönderelim istedik…