Şehrin en önemli değeri ne hallerde. Bir dönem yıldız futbolcu yetiştiren, Anadolu’da büyük bir saygınlık kazanmış, futbol dünyasında sempati uyandıran takım.
Son yıllarda kötü yönetilmekte, hep bir eksiklik var.
Sezona doğru girdi, sağlıklı bir yönetim yapısı oluştu ve Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanının da desteği alındı diye umutlandık.
Ancak gel gör ki evde ki hesap çarşıya uymadı. Ortaya çıkan manzara ne yazık ki son derece berbat ve yönetilemez bir tablo. Birkaç menajerin etkisinde kalınmış, kötü yönetilen bir takım var.
Sezon önü umutlarımız çok erken tüketildi, yanlış kadro kurulumu ile çıkılan yol erken fireler verdi. Bir türlü istenilen seviyeye gelinemedi. Bütçe planlaması başta olmak üzere, tüm hesaplar şaştı.
Sorun; ilk düğmenin yanlış iliklenmesindeydi. Neydi yanlış olan, şehri kapsayan ve sivil toplum kuruluşlarında içinde yer aldığı yönetim kadrosu kuruldu. Meselenin bu tarafında bir yanlışlık yoktu, niyet iyi ve sonuç alınması isteniyordu.
Kısa bir süre sonra işler yolunda gitmemeye başladı, yönetim içerisinde istifalar peş peşe geldi. Yönetilmez olmuştu, başkan Muhammed Kıratlı süreci ne yazık ki yönetemedi.
Oyuncu transferlerinde rol alan bir iki yönetici ve menajer rahatsızlık yaratmıştı. İstifaların ardında yatan sorun olarak gösteriliyordu.
Hal böyle olunca da verilen destekler eksik bırakılmaya başlandı, yönetim toplantıları yapılamaz oldu ya da birkaç kişi üzerinden yönetilme çabası sergilendi. Olmayacağı belliydi, olağanüstü kongre kararı alındı ancak yeni bir isim ortaya çıkmadı.
Mevcut yönetim kaldığı yerden eksikleriyle devam etti.
Böylesi dağınık bir yapı ve yükün yalnızca Büyükşehir Belediyede olduğu, başkaca sorumluluk sahibinin olmadığı bir döneme girildi.
Oyuncu taahhütlerinin yerine getirilmediği, tek tek federasyon nezdinde takiplerin yaşandığı kaotik bir dönem yaşandı, yaşanıyor da. Bu şartlar altında başarı gelmesi hiçte mümkün değil, gelmiyor da.
Takım maalesef sahipsiz, ortada yönetim hiç olmamış.
Birkaç kişi egosunu tatmin etti, umarım yalnızca ego tatmini ile kalınmış olsun. Başkaca sorunlar arkasında bırakmamış olsunlar.
Hesapsızlığın ve sorumsuzluğu bir bedeli olmalı…
Harcanan her kaynak bu kentin kaynağı, yaşanılan her sorumsuzluk milli servete verilen zarar onun içindir ki meselenin bu tarafı ıskalanmadan, üzeri örtülmeden hesaplar sorulmalı.
Yapanın yanında kalmamalı. Her kim ki delikli bir kuruşa bilerek ve kasten zarar verdi, hesabını da vermeli. Son günlerde Ülke de böylesi hassasiyetler varken!
Konuyu dağıtmadan, asıl mevzuya dönecek olursak, bundan sonra ne olmalı. Oldu/bitti ile süreci yönetmemek gerektiği ortada.
Ne yazık ki bir gerçeklik var ki Büyükşehir Belediye desteği olmadan, süreç yönetilemiyor. Yusuf Alemdar, şu ana kadar üzerine düşeni fazlasıyla yerine getirdi, getirmeye de devam ediyor.
Yenilenen olağanüstü kongre talebinin ilk ayağında aday çıkmadı ve sorun orta yerde kaldı. Kabul etmek gerek ki Yusuf Alemdar, ortada bırakmadı.
Bırakmadı ama bu böylede olmaz, kongrede mutlaka bir yönetim oluşmalı ve oluşacak yönetim süreci yönetebilecek deneyimde olmalı.
Birkaç kişi üzerinden şekillenmemeli…
Aksi halde bu sezon kötü sonuçlanır, düşüş ve ardından yaşanılacakları düşünmek dahi istemem.
Sakaryaspor böylesi kötü durumları yaşadı ve kapanmanın eşiğinden döndü. İflas davaları dâhil olmak üzere birçok zorluk yaşandı. Zorlukların üstesinden gelindi, yaşanılan zorlukların ve verilen mücadelenin tanığıyım.
Bir daha yaşanmaması gereken, geriye dönülmemesi gereken olaylar…
Olmazsa olmazımız deneyimli bir yönetim yapısının oluşturulması, bunu yapabilecek potansiyel var, birbirinin tekrarı yönetim anlayışının nelere mal olduğu ortada.
Sakaryaspor gerçeğine sırt dönülemeyeceğine göre, gereği de yapılmalı.
Yol/yöntem belli, herkesin kabulleneceği bir yönetim modeli. Spor dünyasına mal olmuş değerlerimiz var, akli önderlikleriyle bu sorun aşılır.
Sorunu yeni transferler değil, altyapı yapılacak yatırımlar kurtarır. Günü kurtarma telaşı terk edilmeli.
KAYNAK: YENİ SAKARYA GAZETESİ