Arifiye’den başlayıp Karasu Limanına kadar devam edecek olan Karasu Demiryolu projesi, şehrin dört gözle beklediği önemli belki de tek projeydi. Özellikle sanayi tesisleri için büyük kolaylık yaratacak ve bunun yanında Karası Limanı daha efektif değerlendirilecekti.
2010 yılında ihalesi yapılan ancak tamamlanmak bir yana, yapımı durdurulan ve çürümeye terk edilen proje hatalar zinciri ile kaderine terk edildi.
2010 yılında ihalesi gerçekleşen proje, 73 kilometre uzunluğunda ve 360 milyon liraya ihalesi gerçekleştirildi.
Bitirilme süresi ise 25 ay olarak belirlendi.
Teslim tarihi üzerinde sürekli esnemeler ve ötelemeler yaşandı, kaçıncı kez süre uzatımı yaşandı sanırım ihale makamı da bu soruya net cevap veremeyecektir.
Projenin tamamlanma oranı yüzde 23.
Yüzde 23’lük kısmı için ödenen bedel ise Sayıştay raporlarında da yerini almış 825 milyon lira. Sanırım tamamlanma oranı ve ödenen bedel zararın boyutunu ortaya koyuyor. Esasen zararda denmez israf edilen kamu kaynakları.
Rüya proje; Adapazarı-Karasu Limanı-Ereğli-Bartın bağlantı demiryolu hattı olan ve Karadeniz’i, İç Anadolu bölgelerini birbirine bağlayacak.
Yük taşımacılığı yapılması beklenen hat batıdan Ankara-İstanbul demiryolu hattına, doğudan ise Zonguldak-Çankırı-Kayseri demiryolu hattına entegre edilecek.
Kulağı son derece hoş geliyor, rüya proje.
Batı Karadeniz de üretilen veya limanlara gelen ürünler daha az maliyetle ülkenin her tarafına dağıtılabilecek.
Başta bölge ekonomisi olmak üzere ülke ekonomisine çok önemli katma değer sunacak.
Buraya kadar sorun yok, projenin sunumu ve sağlayacağı avantajları o denli tekrarladılar ki her birimiz ezber yaptık.
Sonuç; hepimizin malumu AKP klasiği.
Bunu söyleyerek neyi kastediyorum. Son yıllarda birbirini tekrarı işler yapılmakta. Yatırım önce yıllar yılı konuşuluyor hatta konuşturuluyor denilirse sanırım daha doğru olur.
Ardından ya ihale çok gecikmeli yapılıyor ya da ihale gerçekleşse de iş tamamlanması sağlanamıyor. Özellikle bizim şehrimiz adına bu örnekleri artırmak mümkün.
Tek bir proje yok ki ilan edildiği tarihte başlamış olsun ya da bitirilmiş olsun.
Merak edenler arşiv araştırması yapabilirler.
Meselenin en ilginç tarafı ise bu türden olumsuzluklara rağmen ortada en ufak itiraz ve sorun yok. Karasu demiryolu için harcanan kaynaklar, çürümeye terk edilen paslanmaya yüz tutmuş demirler. İçler acısı manzara karşısında kimsenin sesi çıkmıyor.
2010 yılı olan ihale döneminden itibaren kimler geldi kimler geçti, devlette devamlılık esastır. Bu süre zarfında siyasal iktidarda bir değişim olmadı. İsimler değişti iktidar değişmedi. Yani sorumluluk yine AKP’li milletvekillerinin omuzunda.
Geçmiş dönem görev yapanlar sorumluluk taşımadılar umarım yeni arkadaşlar taşırlar.
İçlerinden geldikleri gelenek her ne kadar buna izin vermese de, beklenti içerisinde olmalı ve kararlı takibi sürdürmeli.
“Eski Türkiye” diye sıklıkla vurgu yaptıkları durumla karşı karşıyalar. Anlı/şanlı törenlerle temel atma şovları ve kaderine terk edilen, çürümeye itilmiş zayi olan milyonlarca lira.
Soranı sorgulayanı da olmayınca ortaya da böyle bir tablo çıkıyor.
Bir kez daha hatırlatmada bulunarak belki akıllara gelmesine katkı sunmuş oluruz.
Yaşanılanların tek adı var, o da becerisizlik…