Gözlerim görmediği nice güzellikler.
Hayret ile bakın yeniden bir daha bakın.
Gördüm sandıklarımız bile şaşırtacak bizi.
Ne çok da ayrıntı varmış, gözden kaçırdığımız diye söyleneceğiz belki de.
Dünya böyledir işte.
Hayretle bakana açar kapılarını.
Ve o kapıdan belki de çocukluğunuz çıkar gelir.
Bir müddet eyleşir yanımızda.
Belki bir rüzgâr okşar yüzümüzü. 
Annemizin ılık nefesi gibi…
Korku yok, ümit çok..
Ya da bir salıncakta bulursunuz kendinizi.
Bir uçtan bir uca uzanır elleriniz. 
Belki de nasibinize düşen bir meyveyi tutarsınız.
Erik ağacının dallarına değer durur elleriniz. 
Zikrine katılırsınız yaprakların ve meyvelerin.
Ya da şehrin uzak çok uzak bir yanında. Yüksek bir tepede yıldızları seyre daharsınız.
Rüyamı acaba bu? 
Dersiniz..
Şaşarsınız..
Hayat her an nice sürprizlerle doludur. 
Hayretten açılmış gözlerle bakanlar için.
Daralan ruhlara, dert içinde kıvrananlara nefes alacakları bir pencere açılır. O pencere zaten her daim vardır ve açıktır.
Biz kapalı zannettiğimiz için kapalıdır. Oysa o kapı, o pencere her daim açıktır.
Allah kulunu yalnız bırakmaz.
Onun üzülmesine razı olmaz.
Kalbine gönlüne sayısız mesajlar gönderir.
Belki birinden birini olsun, insan okur da rahatlar diye.
Gecikse de okuması çok sürmez. 
Açılır ilhamın kapıları. Kanatlanır uçar ruhumuz.
Anlarız ki, aradığımız uzaklarda değil yakındadır.
Göz önündedir.
Elimizle uzansak tutacağımız kadar yakındır.
Rahmeti yardır hep Rahman'ın.
O bize değil, biz ondan uzaklardayız.
HUZUR burada yakınlardadır.
İnsan ondan uzaklardadır.
Sormak gerekir bu yalnızlığın sebebi ne?
Sorumlusu kim?
Sormak gerekir?
Bu kadar yakın iken bize rahmet, biz niye hep zahmetlerde, niye hep  sıkıntılardayız acep?
Sormak gerekir?
Cevabını vermek zorundayız.
Soralım o zaman 
Ey insan..
HUZUR burada..
Sen nerdesin?
...
Ömrünüz mübarek olsun.
İçiniz HUZUR dolsun. 
Aradığınız yakın olsun.
Mutluluğunuz ebedî ve daimî olsun.
Evvel giden ahbaba bizden selam olsun.
Kalanlara binler sıhhat, selamet ve afiyetler olsun. 
Hastalara, dertlilere devalar olsun.
Yediğimiz, içtiğimiz nur olsun.
Yüzbin şifalar olsun.
Cümlemizin gecesi gündüzü mübarek olsun.
Günahlarımızı affeylesin Rabbimiz.
Ramazan-ı Şerif'e ulaşmayı da cümlemize nasip eylesin inşallah.
Ömrümüz her gün ve her an bir bir erirken, geçip giden her bir anın kıymetini bilenlerden eylesin Rabbim.
Boşa kürek çektirmesin.
Ne ektiysek dün, yarın onu biçeceğiz.
Ömür tarlamıza en kıymetli tohumları ekmeği nasip eylesin Rabbimiz.
Ne bir günün, ne de bir ömrün tekrarı mümkün.
O zaman yaşarken kıymetini bilmeli.
Birbirinden mukaddes,
Alıp verdiğim her nefes.
Demeli, diyebilmeli insan.
Hayatından daha kıymetli, imanından daha değerli neyi var ki insanın.
Yaşarken kıymet bilen ve şükrünü de ona göre yapan kullarından eylesin Rabbim.
Sevgili peygamberimize (sav) de yerler gökler dolusu salatüselam olsun inşaallah.
Yazımızın sonunu Arif Nihat Asya'nın bir güzel dileği ve duası ile bağlayalım:
"Her mümine bir kutlu berattır verilen; 
Nimetle huzurdur, hayattır verilen... 
Bilsen, ne cömerd olur bu gökler pazarı; 
Üç Yasin'e üç çift kanattır verilen!"
...
HUZUR uzaklarda değil 
çok yakında arayanlar için.
Yeter ki, gözümüzün önündeki perdeyi arayabilelim.
...
Esselatüvesselamaleyke 
ya Rasulallah