Bir ezberdir almış başını gidiyor:
“Bizim hizmetlerimizi onlar hayal bile edemez…”
Bu sözü literatürümüze Başbakan soktu, ondan sonra da hemen hemen bütün AKP’liler bunu kullanmaya başladı.
Son dönemde de belediye başkanlarının dilinden eksik olmuyor bu cümle.
Adeta dillere pelesenk olmuş!
Seçim dönemi yaklaştığı için olmalı ki bilhassa bu günlerde bu cümleyi bol bol duyar olduk.
AKP’li belediyeler gerçekten bazı konularda bir hayli yol aldı (!)
Örneğin projenin ne olduğuna bakılmaksızın reklamı fırtınalar koparıyor.
Yatırımın değerinden daha çok reklamları göz önünde yer alıyor.
Öyle bir algı oluşturulmaya çalışılıyor ki neye inanacağınızı şaşırıyorsunuz!
Ortaya koyulan proje ile reklama çıkan proje aynı mı diye bir defa daha bakma gereği hissediyorsunuz.
İşin içeriğiyle o kadar alakasız sözler sarf ediliyor ki “Bunlar neyden bahsediyor” demekten kendinizi alamıyorsunuz.
Cafcaflı sözler ve janjanlı reklamlarla göz boyanıyor sadece!
Bu da AKP’li belediyelerin son dönemde ortaya çıkan mahareti olsa gerek!
Başkanlarda bu aralar bir de kibir hastalığı nüksetti.
Muhalefete binaen “Hayal bile edemezler” derken, bir taraftan da inanılmaz kibirlerini ortaya çıkarıyorlar.
Kendilerinden başka kimseyi beğenmeme gibi bir hastalığa yakalanıyorlar.
İddia ettikleri gibi muhalefetin hayal bile edemeyeceği hizmetleri ortaya koysalar, “Buna hakları var. Bu kadar da kibir olsun canım” diyeceğiz.
Lakin böyle iddialı bir sözü söylerken öncelikle durup düşünecek ve dönüp aynaya bakacaksınız.
Bir şey söylerken de laftan ziyade icraat olacak ortada…
Ama AKP’li başkalarda ne gam?
Allah aşkına bilen söylesin:
Bu İl’de düne göre ne değişti, bizlerin hayallerini zorlayacak ne gibi hizmetler ortaya kondu?
Sözün ağırlığından yola çıkarak millet bir şey var zannedecek.
Oysa manzarayı görmek için şöyle bir etrafa bakmak yeterli:
Kaldırım tadilatları -yani eski kaldırım taşlarının sökülerek yenileriyle değiştirilmesi-, caddelerdeki elektrik direklerinin yenilenmesi gibi hizmetler kastediliyorsa; hayal kurmaya çok da gerek yok aslında.
İl’e kazandırılan bir iki meydan ise bu cümleye karine olacak; bu söz buraya da fazla düşer.
Belediye marifeti ile yapılan parklar bahçeler ise mevzubahis, insaf demek lazım, bunlar için de hayal kurmak abartılı olur.
Ezberimizi bozacak, ayaklarımızı yerden kesecek yatırımlar bunlar olmamalı.
Hayal çıtasını daha yükseğe kurmalısınız.
Zira sıradan, her zaman yapılan işler hayallerle bağdaşmaz.
Bu tip işler sizin hayallerinizi süslüyor olabilir.
Ama durum bizler için böyle değil!
Bizim nazarımızda ezber bozacak işlerdir hayali kurulacak olan…
Tüm ulaşımı yerin altına alırsanız, şehir hafif raylı sistem ile döşenir ise ya da ne bileyim Sakarya Nehri’nde sandal gezintisi yapılabilirse işte bunun adı hayal olur.
Ama kusura bakmayın sizin hizmetlerinizi bu şehirde yaşayan hiç kimse erişilemez ya da hayal olarak görmüyor.
Mesele sizin bu gerçekle yüzleşmenizde!
Sakarya Nehri’ni Çark Deresi’yle buluşturun, şehrin ortasından kanal geçirin, işsizlik oranı sıfır seviyelerinde seyretsin, hasta başına düşen hekim sayısı Batı ülkeleri ortalamasında olsun, biz de “Hayalleri gerçekleştirdiniz” diyelim…
İşte yukarıda saydığım türden işleri yaparsanız, bizim de ezberimizi bozmuş olursunuz.
O zaman “Hayaldi gerçek oldu” ve “Bu arkadaşlara çok şey borçluyuz” demekten geri kalmayız.
Sizin için vakit henüz geçmedi, önünüzde tam olarak bir yıl var.
Haydi, bu süre içerisinde muhalefetin hayal bile edemeyeceği projeleri hayata geçirin.
Yok, yapamayacaksanız şayet, bu sözü kullanmaktan vazgeçin.
Hem şehre bir faydası olmuyor…
Hem de birazcık ayıp kaçıyor!