İlimizde başarılı iş adamlığı yanında şairliğiyle de tanınan Yusuf Mısırlıoğlu’nun birbirinden anlamlı şiirlerine zaman zaman bu sütunlarda yer verdiğimizi, okuyucularımız bilir…
Yine öyle çiçeklerin ağası “Gül” üzerine bir güzellemede bulunmuş, tatile çıkmadan önce…
Yoğun iş hayatı onu yormuş olmalı ki bu kez uzun soluklu bir sıla-i rahim anlayışıyla baba ocağı-ana kucağı, doğup büyüdüğü il Trabzon’a gitmiş…
O dolaşadursun doya doya Karadeniz serinliğinde, Trabzon kıyılarında…
Biz istedik ki bir kez daha onun “Gül İncinmesin” başlıklı o güzel şiirlerinden birini daha sizlerle paylaşalım…
Önce okuyalım, sonra diyelim son sözümüzü…

Be hey aşık; yârdan şikayet etme.
Sevda suyu ver ki dal incinmesin.
Sakın gönül koyup bırakıp gitme.
Başını koyduğun kol incinmesin.

Kem söz etme; sevgi aksın dilinden.
Koparma çiçeği körpe dalından.
Güzelin güzel göz anlar halından
Gonca dalda kalsın; gül incinmesin.

Kınalı ceylana av diye bakma.
Bir lokma et için canını yakma,
Minik yavrusunu öksüz bırakma.
Keklik azat olsun, çil incinmesin.

Erenlerin yolu sevgi yoludur.
Bağrı köz köz, kalbi sevda doludur.
Garip dostu Hakkın yüce kuludur.
Düşene uzanan el incinmesin.

Garip Çepni hasret kaldı canına.
Gayrı kara sevda girdi kanına.
Feryat etmez gelmez olsa yanına;
Yeter ki sevdiği kul incinmesin.

Aşık Çepni mahlaslı Yusuf Mısırlıoğlu’na duyduğu sevdayı çağrıştıran bu nefis şiiri dolayısıyla, istedik ki okuyucularımız adına Bizim Bahçe’den yeni mahsul “Siyah güller” gönderelim…