Amaç insanın yaşama sevincini yükseltir. Vücut direncini artırır. Her insanın bir amacı olmalıdır.

Amacı olmayan insanlar kendilerini hiçbir sebep yokken mutsuz, anlamsız, kaygılı, depresif, isteksiz, üzgün, agresif, huzursuz hissederler. Ve bir boşluğa düşerler.

Hayatlarında her şey yolundadır fakat pek bir şey yapmak istemezler. Yorgun olurlar. Yapıp yapmamak, gidip gitmemek arasında git gel yaşayıp dururlar.

Bunun sebebi kişinin hayat amacının olmamasıdır.

Hayatta tek bir amaca yönelik yaşayanlar bu boşluğu daha çok yaşarlar. Özellikle de tam başarılı oldukları zamanlarda… Çünkü tek hedefi o noktaya gelip başarı elde etmektir. Kişi kendine başka amaç belirlememiştir.

İnsanlar amaç geliştirmelidirler. Ve tek bir amaca yönelik yaşamamalıdırlar. Amaçlarını geliştirirse kişi, tek bir amaca bağlı yaşamayacağı için boşluk hissine de kolay kolay düşmeyecektir.

Sınavı kazandığında amacı bir tek sınavı kazanmak olan kişinin amacı biter ve okul zamanında depresyon, boşluk hissi, isteksizlik, derslere konsantre olamama, huzursuzluk, bunaltı gibi ruhsal durumlarla karşı karşıya kalır. Hatta kazandığı fakülteyi yarıda bırakan kişilerinde sebeplerinden bir tanesi budur.

Mutlu ve huzurlu bir ilişki değil de sadece tek amacı evlenmek veya sevgili yapmak olan kişinin sevgili yaptığında, evlendiğinde mutsuz, huzursuz, isteksiz, ilgisiz olmasının sebebi de budur.

Çünkü kişi kendine belirlediği hedefi tutturmuştur. Başka hedefi kalmamıştır.

Kişi bilinçli olup çoklu amaç üretirse bu duygu durumların hiçbirini kolay yaşamaz.

Önemli bir toplantınız varsa veya mühim bir görüşme yapacaksanız, tatile çıkacaksanız, arkadaşlarınızla eğlenmek için program yaptıysanız o gün kolay kolay hastalanmazsınız. Hatta başınız ağrısa bile şiddeti o kadar fazla olmaz.

Bunun nedeni kişinin amacı olduğunda yaşama sevincinin artmasıdır. Yaşama sevinci artınca vücut direncinin yüksek olmasıdır.

Sevgilerimle…

Mail: [email protected]