Bir AKP klasiği daha yaşandı, bu kez adres değişmiş. Temayüle ilişkin uygulanan yöntem aynı, bir değişiklik yok. AKP bu yöntemi her seçim döneminde kullanır; milletvekili ve yerel seçimlerde bu güne kadar hep bu yönteme müracaat edildi. 2002 milletvekili seçimlerinde başlayan ve Atatürk Kapalı Salonu’nda gerçekleştirilen temayüller herkes de bilir ki bu güne kadar hiçbir seçimin adayını belirlemede, yani sonucu tayin etmede belirleyici olmadı. Hatta temayülde aday olmayan, ismi yazılmayanların aday yapıldığını da bilirler, biliriz de. AKP’li üyeler hafızalarını biraz zorlayınca geçmişte neler olduğunu görürler. Peki, hal böyleyken ve temayülde aday olmanın ya da oy almanın bir anlamı yoksa -ki uygulama hep böyle olmuştur- bu durumda niçin temayül denilen aday belirleme yöntemi kullanılır? Partili üyenin iradesinin dikkate alınmadığı bilindiği halde, AKP yöneticileri niçin bu uygulamaya devam eder? Bu dönem daha çarpıcı olan ise, temayül 27 Ekim Pazar günü yapıldı; oysaki aday adayı olma müracaatları 2 Kasım’a kadar devam ediyor. Temayül denilen yoklama bitti ama adaylık süresi devam ediyor. Temayül sonrası aday olan arkadaşlar hangi kritere göre aday yapılacak ya da elenecek? Ne olduğu, olacağı belli esasında, temayülün sonuçlara tesir etmeyeceğini adaylık süresi ile ilan ediliyor. Mesele bunu anlamak, işin bu tarafını görebilmekte. Geçmiş temayüller de benzeri gösterilere sahne oldu. Aday arkadaşlar hep ya bir karşılığı olursa sevdası ile sandığa girdiler. Beklentileri diri tutmak, “Bak partili tabanın görüşüne müracaat ediyoruz” diye algı yaratmak… Temayülün asıl maksadının bu olduğunu sanırım Serdivan Kapalı Salonu’nda sandığa giden arkadaşlar da biliyorlar. Sandık sonuçlarının adaylık belirleme de etkili olmadığını, salonda bulunan herkes geçmişte de yaşadı. Bu yöntemin tek başarılı tarafı oldu; AKP, yerel gündemi bu vesile ile her zaman meşgul etti. Mevcut Siyasi Partiler Yasası genel merkezleri tek seçici hale getirdiği için, bu yöntemlerin uygulanmasının da hiçbir karşılığı olmuyor. Temayül adı altında istediğiniz kadar sandığa gidin, dilediğiniz aday adayına oy kullanın, sonucu tayin etmekte irade sahibi asla değilsiniz, olamazsınız da. Tek belirleyici AKP Genel Merkezi. Sandıkta aday belirleme adına oy kullanma yöntemine itiraz etmediğiniz, Siyasi Partiler Yasası’nın değişimine çaba harcamadığınız sürece salonlara daha çok gidersiniz ama beyanınız karşılık bulmaz, iradeniz yok sayılır. Yine sonuçları tayin etmeyecek bir AKP klasiği uygulandı önceki gün. Bu anlayış böyle devam ettiği sürece, bu klasikleri daha çok izleriz!