Başta devlet yönetmede olmak üzere, hemen her alanda yetişmiş, anlama ve uygulama kabiliyetine sahip üstün zekalı eleman yönüyle ülkemiz, henüz istenilen seviyeyi yakalayabilmiş değil, ne yazık ki…

Bunun çeşitli sebepleri var elbette, üzerinde durulması gereken…

Bu alandaki eksiklik, topluma dayatılan ve adına hibrit denilen ve de yerli tohumu rafa kaldıran bir anlayışla yapılan beslenme yanlışlığına da dayandırılıyor…

Şeker ve ekmek tüketimi, üzerinde durup toplum bilgilendirilmeli ve kök salmış, zararlı özellikle de genç beyinlerin gelişmesi önündeki engeller ele alınıp incelenmelidir…

Burada başarı, öncelikle devlet eliyle oluşturulacak detaylı bir beslenme plan ve projesi ile gerçekleşir ancak…

Ekmek ve şeker tüketimi açısından belli bir seviyenin üstüne çıkmış toplumlarda gelişmişlik adına bir gerileme söz konusu ise sağlıklı bir toplumdan söz etmek ne derece doğru olabilir…

Ne yazık ki; ülkemiz ve insanımız böyle bir kaderin oyuncağı haline gelmiş bulunuyor…

Son zamanlarda halkımız işin önemini kavradı ve bireysel olarak beslenme alışkanlığını “organik ürünler” üzerine bina etmeye başladı…

Hal böyle olunca önce bedensel açıdan rahatladı…

Daha sonra derinlikli bir görüş açısıyla yaklaşır oldu konulara, sorunlara…

Her zaman olduğu gibi bu hayati konuda da devrim mahiyetinde, hayata farklı ve de renkli bir anlayışla bakan insan sayısındaki artış, ülkem adına son derecek ümit verici…

Bu olumlu gelişme üzerinde durulmalı ve devamı adına gereken her önlem alınmalıdır ki çağın yeniliklerine ayak uydurmada arzulanan zihinsel seviye yakalanabilsin…

Bu konuda en önemli görev, hizmet ettikleri toplumu refaha götürecek yeniliklere kucak açan bir yönetim anlayışı ile devlete düşüyor elbette…

Ünlü Filozof Alexis Corel “Doğru düşünmek için sağlıklı olmak gerekir” der…

Sağlıklı olmak da sağlıklı beslenmekten geçer hiç kuşkusuz…

Bunun için de yenilip içilenlere dikkat edilmelidir…

O da ancak kimyasal ağırlıklı tatlandırıcılar ve hibrit tahıllardan oluşan beslenme alışkanlığını terk edip öze dönmekle gerçekleşir…

Bu konuda örnek alınacak sağlıklı toplumlar varken, fazla mesaiye de gerek yoktur sanırım…

Dileğim toplumumuzun böyle üst seviyelere kısa sürede çıkmasından yanadır…

Bu duygularla ve sağlıklı bir toplumda yaşamak ümidi ve dileğiyle, harekete geçecek herkese ve her kesime  “orkideler” gitmez de ne gider!