AK Parti hükümeti ülkeyi 40 yıldır kan gölüne çeviren terör belasını bitirme kararı alıp girişimlere başlamasıyla oluşan barış iklimi, istisnalar dışında, ülkemizin bütününü kaplamış görünüyor... 
Her olayda olduğu gibi bu müthiş atağın karşısında olan ve “ülke bölünüyor” deyip yollara, meydanlara düşenlerin ayak sesleri, yerinde sayan insanların çıkardığı gürültüden farksız…
Bu defa atı alan Üsküdar’ı geçecek.
Kimse ürkütemeyecek bu yağız atı…
Öyle olduğunu gösterir gelişmeler aldı başını gidiyor.
Bunu durdurmak mümkün değil…
Suyu bulandırmak isteyenler bu defa avuçlarını yalayacağa benziyor.
“Siyasi hayatımıza mal olsa da bu iş ya bitecek ya da bitecek” diyen bir inanmış başbakanla artık terör belasının sonuna doğru gidiliyor adım adım…
Hal böyle olunca, “Biz de barışı isteriz” deyip gerçek düşüncesini gizleyenlerin hedefinde, olumlu bir proje olarak gördüğümüz “Akil adamlar” var son günlerde…
İçinde yer almayı umut edip de dışarıda kalmayı içlerine sindiremeyen bir kesim başta olmak üzere, paralel duygular taşıyan yazar-çizer, sanatçı, siyasetçi takımının feryat ve figanı komik oluyor artık…
Evladını terör belasına kurban vermiş şehit aileleri bile “Terör belası bitsin, gözyaşı dursun, ülkeye kardeşlik ve huzur gelsin” derken, hala kargaşadan, kavgadan, kan dökülmesinden beslenen bir kesimin varlığı, bu ülke adına büyük talihsizlik değil de nedir…
Her şey şu aşamada dört dörtlük olmayabilir.
Büyük yolculuklara küçük adımlarla çıkıldığı gibi, hatalar, eksikler giderilerek huzur iklimine varılabilir ancak...
Bu doğrultuda oluşturulan kurul üyelerinin ilimizi ziyareti gelecek hafta gerçekleşecek.
Silahla hiçbir sorunun çözülmediği, hiçbir sıkıntının giderilemediği ayan beyan ve açık seçik ortada...
Diyalog ve dayanışmayla yakalanan barış ortamının geri dönüşü yok…
Şehrimize gelecek olan akil adamlar grubunu, bize yakışır ve yaraşır bir konukseverlik ile karşılamak, uygarca ve karşılıklı görüş alışverişinde bulunmak, erdemli bir yaklaşım olur...
Onların kimlerden olduğu, kimlikleri, meslekleri, şöhretleri değil, ne söyleyecekleri önemlidir ve işin bizi ilgilendiren yanı da budur.
Sanırım akil insanlar grubu bu zorlu maratona, bağcıyı dövmek için değil, üzüm yemek için çıkmıştır.
Bu tadı onlarla paylaşmak varken, meseleye önyargıyla yaklaşmak ve pişmek üzere olan aşa su katmak, kime ne kazandırabilir.
Şimdi sırası mıdır “Bu proje kimindir? Altında ne var?” demenin…
Hele bırakılsın silahlar, kan ve gözyaşı dinsin; gerisini halletmek hiç de zor olmayacaktır.