Değerlendirmeyi yapabilecek bir sistem olabilse, milletvekillerinin görev süreleri üzerinden sağladıkları katkı verimliliği ölçülebilse.

                Üyenin ya da delegenin sürece dahil olabilmesi, ön seçim.

                Uzun yıllar oldu partiler bu türden alışkanlıklarını terk ettiler. Gerçi yargı denetimde ön seçim yalnızca Cumhuriyet Halk Parti’sinde (CHP) uygulanmakta idi. AKP ve diğer partilerde milletvekilleri genel merkezlerince tespit edilmekte.

                AKP temayül yoklaması marifetiyle üyenin huzuruna sandık getirdi ancak çıkan sonuçlar ilan edilmediği gibi, yaygın kanaat sandık sonuçlarına uyulmadığı yönünde olmuştur her dönem.

                Meselenin özünde ki talebim, geçmiş dönemim sorgulanabilmesi. Kimin neyi yapıp yapmadığını görebilmek ve mümkünse bunun demokratik zeminde hesabını sorabilmek.

                Özelliklede iktidarı oluşturan milletvekillerinin değerlendirmeye tabi tutulması esas olan, hele ki içinden geçtiğimiz bu zor günler ve yaşanılan acı tecrübe deprem bıraktığı izler.

                1999 deprem ve sonrası var olan hasarlı binalar sorunumuz. Ve buna bağlı 21 hasarlı okul sorunumuz var ki anlamsız ve gereksiz bir tartışmanın içerisinde kaybolup giden, akıbetini tam olarak bilemediğimiz bir durum.

                İlk önce Valilik değerlendirme toplantısında varlığı kabul edilen hasarlı okullar, daha sonra sistemden çıkarılan yok sayılmak istenen hasarlı okullar meselemiz.

                Bugün itibariyle tam olarak ne durumda olduğumuz hususunda oluşan bir fikir yok ne yazık ki, birkaç okulun yıkılıp yenisinin yapıldığı, bir kaçının da güçlendirildiği yönünde görüşler var.

                En temel ve savunmasız bir sorunda bile ne yapıldığını bilinmediği gibi, sorunun çözümü sağlanmış olsa bile yıllar sonra, gecikmelerle ve eksik olduğu yönünde yaygın görüş hakim.

                Kentsel dönüşüm hususunda atılmış adım maalesef yok ya da yeterli düzeyde bir çalışma yürütülemedi. Simgesel adımlardan öte geçilemedi.

                Oysaki geçiştirilmeyecek kadar önemi malumumuz, yok saymak geçiştirmek bedelleri ödenmeyecek tahribatlar yaşatmakta, yaşam ile ödenen bedeller verilmekte.

                06 Şubat Kahramanmaraş ve Hatay merkezli depremler, yaşadığımız ve henüz unutmadığımız acıları tazeledi. Depremin ne denli yakınımızda olduğunu yineledi.

                Böylesi yaşamsal bir sorun yıllar yılı görmezden gelindi, bunu sormak isterim seçmen ve yurttaş olarak. Bunun üzerinden müdahil olmak isterim milletvekili aday listesinin belirlenmesine.

                Hangi siyasi parti mensubu olursak olalım, en temel hak olmalı aday tespitine müdahil olmak.

                Genel merkezlerin belirlediği aday listeleri sorgulanamayan ya da kendini sorumlu hissetmeyen bir anlayış ortaya çıkarıyor.

                Hal böyle olunca da depremden kalma hasarlı yapılar ve hasarlı okullar sorununu çözüme de kavuşturamazsınız, bunun üzerinden sorumlu tayin edip sorguda oluşturamazsınız. Aidiyet oluşturmaktır bir tarafından da.

                Geçmiş dönemi kayıp geçirdik, önümüzde ki dönemde farklı olmayacak gibi duruyor maalesef.

                14 Mayıs’ta ilan edilen seçim takvimi, hızlandırılmış ve ön seçim yapabilme olanağı tanımadığı için merkezi yoklama ile adaylar belirlenecek.   

                Yöntem bu olunca da aday isimlerinin de pek önemi kalmıyor.

                Umarım önümüzde ki süreç doğru değerlendirilir ve şehre dair hassasiyet ve sorumluluk adaylığın tayin aracı olur.

                Genel merkezlerin belirleyeceği adaylık tespitinin aracı olur partilerin il örgütleri.

                Hesap verilebilirliğin önünü açacaktır, kendini sorumlu hissedecektir.

                Günün sonunda değerlendirmeye tabi olacağını bileceği yöntemdir, yerel örgütlerin belirleyici gücü…