Türkiye’nin güçlenmesini tehlike gören iç ve dış düşmanlar, ülkenin enerjisini tüketen terör belasının bitmesini istemez.
Ne zaman terörü sona erdirecek bir senaryo ortaya konulsa ve barışa yönelik adımlar atılsa, hainler devreye girip süreci kesintiye uğratmakta mahirdirler.
Yine öyle oldu, tam da barış ortamı oluşmak üzereyken…
Ama bu defa çıkılan yoldan geri dönüş yok gibi görünüyor…
“Terör ya bitecek ya da bitecek” diyen bir üslubu benimsemiş durumda hükümet, muhalefet aynı doğrultuda düşünmeye başladı.
Olaya, bugüne kadar rastlanılmayan farklı bir dille yaklaşan siyasi partiler olunca, telaşa kapıldı terör örgütü…
Doğan ümitleri boğmak adına yola çıkan hainlerin son kurbanı 8 şehidimiz oldu…
Böyle hazin ve düşündürücü kanlı bir tabloyla karşılaşmak insanın içini acıtıyor.
İçte ve dışta bu konuda gelişen olaylar dikkate alınırsa, kirli ve kanlı oyunun sonu da geleceğe benziyor.
Tam da birlik ve beraberlik türkülerinin söylendiği bir zamanda sokuldu hançer, barış ümidine…
Bu ülkeyi bölmeye, daha fazla sıkıntıya sokmaya kimsenin hakkı yok!
PKK terör örgütü boşuna çırpınıyor.
İkmal yolları tıkanıyor, her cepheden tepki görüyor.
Güvendikleri dağlara kar yağması yakın…
Birlik ve beraberliği özlemeyen yok.
Geçen günlerde toprağa verdiğimiz Anadolu’nun bağrı yanık evladı, merhum Şair Abdurrahim Karakoç’un şu dizeleri ne kadar da anlamlı değil mi!..

“Bilmeyen öğrensin, duymayan duysun!
Kardeşiz, tek vücut, tek bir milletiz.
Bölücü sapıklar aklına koysun
Kardeşiz, tek vücut, tek bir milletiz.

Dünün insan yiyen kanlı çarkı yok!
Yüzlerde gam, gönüllerde korku yok.
Çerkezi yok, Kürdü yok, Türkü yok.
Kardeşiz, tek vücut, tek bir milletiz.

Yırtılıp atılmaz tarih sepete!
Birlik oldu camide ve cephede;
Kore’de, Kıbrıs’ta, Kocatepe’de
Kardeşiz, tek vücut, tek bir milletiz.

Nineler, dedeler, masum bebekler,
Bizlerden huzurlu Türkiye bekler;
Tutuşsun el ele kızlar, erkekler:
Kardeşiz, tek vücut, tek bir milletiz.

Ne zulmü severiz, ne kinimiz var!
Hayrı emreyleyen hak dinimiz var;
Dağlar, çağlar boyu yeminimiz var:
Kardeşiz, tek vücut, tek bir milletiz.

Üstat Abdurrahim Karakoç’a rahmet, kanın akmasını durduracak adımları atan herkese ve her kesime selam olsun deyip, “Orkideler” gitsin istedik Bizim Bahçe’den…



DAĞLAR TAŞLAR EV DOLDU
İnşaat sektörü ekonominin lokomotifidir…
300’e yakın iş kolunu barındırır bünyesinde…
Bu alandaki hareket, ekonomik verilere de yansır hiç kuşkusuz…
Böyle olumlu bir tablo var, şehrin dört bir yanından yükselen…
Yenikent ve Serdivan başı çekiyor bu konuda…
“Dünyada mekan, ahirette iman” parolasıyla yola çıkan herkesin ve her kesimin gönlünde sıcak bir yuva özlemi var.
Hal böyle olunca, arz-talep dengesi doğrultusunda şehrin muhtelif yerlerinde inşaatlar yükselmeye başladı.
Yeni bir inşaatın yükselmediği köşe bucak yok gibi ilimizde…
Yeni yapıların deprem yönetmeliğine uygun inşa edilmesi, tercih sebebi oluyor.
Depremlerden çok çekmiş bir ilin sakinleri olarak, çok katlı olmayan ve sağlam şekilde yapılmış, özellikle de site halinde yükselen binalara rağbet hayli fazla…
Son zamanlarda piyasaların nefes alması da bu doğrultudaki gelişmeden kaynaklanıyor…
İnşaat malzemeleri pazarlayan firma sahiplerinin, uzun süreden sonra yeniden yüzlerinin gülmesinin altında yatan da bu hızlı gelişme olsa gerek…
Bu konuda faaliyet gösteren sektörün öncülerine ve onlara güvenip yatırım yapan konut sahiplerine kolaylıklar dileğiyle, Bizim Bahçe’den “Kuşkonmazlar” gönderelim istedik.

ŞAHİNOĞLU AİLESİ’NE PRENS GELDİ
Hendekli pilot kardeşler Ahmet ve Uğur Şahinoğlu, şahin misali sorti sorti memleketimiz semalarını arşınlar duru. Deneyimli kaptanlar şu sıralar Ahmet Kaptan’ın oğlu Alp’in dünyaya gelmesinin sevinciyle, bambaşka bir heyecanla adeta mutluluktan da uçuyorlar.
Pınar ve Ahmet Şahinoğlu çiftini kutluyor, minik Alp’in bahtının da ismini aldığı dağlar gibi yalçın olması adına, tüm aileye “Beyaz güller” gönderiyoruz Bizim Bahçe’den…