İlimizde daireleşme başladığı zamandan itibaren şehrin yeşil alanları, soluklanma alanları, gençlerin özellikle lig maçlarına ara verildiği dönemlerde mahalleler arası maçların yapıldığı o güzelim arsalar da top oynanan yerler olmaktan çıkmaya başladı…

1960-70 ve 1980’li yıllarda o arsalar birer futbolcu üretim merkezi gibiydi…

Ozanlar, Orta, Kurtuluş, Kuyudibi, özellikle Cevatbey parselleri gibi top oynanan arsalarda yetişen ve Sakarya liglerinde forma giyen tanınmış futbolcuların ismini yazmaya kalksak ne sütunlar alır ne de sayfalar…

İşte öyle bir maziyi tüketti, hızla yaygınlaşan apartmanlaşma…

Millet Bahçesi’ne dönüşen stadımızın dışında üç müessese takımının kendi bünyesi içerisindeki sahalar da zamanla oluşan erozyonun kurbanı olarak asli fonksiyonlarının dışına çıkarıldı…

Şeker Fabrikası ve Zirai Donatım bu konuda örnek olurken, tek ayakta kalan takım sahası Vagon Fabrikası’nın, yani bugünkü adıyla TÜVASAŞ Demirspor’un kullandığı saha idi…

Önceki gün yıllarca Demirspor formasını giymiş bir futbol aşığının telefonu, oranın da TCDD tarafından satışa çıkarıldığını duyuruyordu, ağlamaklı bir sesle…

TÜVASAŞ Demirspor sahasının benim gibi eski bir futbolcunun mazisinde de önemli yeri vardır…

Zira o yıllarda mahalleler arası futbol maçları, bugünkü profesyonel ligler gibi heyecanlı hafta sonları oluştururdu.

Her mahallede sivrilen ve takımı toparlayıcı bir ağabey bulunurdu…

Orta Mahalle’de önce Donatımspor’da oynayıp sonra Galatasaray’a giden Yılmaz Yıldırım, Kurtuluş Mahallesi’nde geçen ay Almanya’da vefat eden eski Donatımspor’lu Saylan Güremen, Çark Caddesi’nde Serdivan’daki Güler Kasap’ın sahili Lüle Bahri, Reşat, Nurettin ve Şeref Başoğlu kardeşler, genç yaşta aramızdan ayrılan Şekerspor, Beyoğluspor, Altınordu ile Sakaryaspor formasını giyen Mikail Temizel ve de Ozanlar’ın sembol ismi İdmanyurt’lu Mehmet Atay, daha sonra da Sakaryaspor kulüp başkanlığı yapan başarılı spor adamı, hep bu birer birer tüketilen semt sahalarında yetişmiş değerler olarak amatör liglerde boy gösterdi...

Bugün Sakaryaspor’da istisnalar dışında Adapazarı orijinli futbolcu olmayışının başlıca sebebi, işte o futbol üretim merkezlerinin ilin gündeminden çıkmasıyla başladı…

Bu tablo içerisinde sahasını muhafaza ederek bugüne gelen tek takım olma başarısını günümüze taşıyan Demirspor’un sahasına da göz dikilmiş anlaşılan…

Gandi Necdet, Nazım Tezgeç, Didi Nizam, Doğan Başoğlu, Abiç İbrahim, Cavit İskalaf, Gavur Ali, Beyazıt, Boşnak Sülo, Sarı Reşat, Kaleci Erdem’in formasını giydiği lacivert mavili Demirspor bundan gayri yetiştireceği oyuncuları nerede eğitecek de sahasına göz dikiliyor…

Yapmayın ağalar, beyler!

Bırakın bari tek orası kalsın, futbola hizmet adına…

Dün Güngörzade Cevdet efendi de bu konuya değinmiş köşesinde…

O da eski bir futbolcu olarak benim gibi üzüntülerini dile getirmiş…

Günümüzde artık semt sahalarına neredeyse hiçbir yer kalmadı…

O nedenledir yıllarını futbola vermiş bizim gibi eski futbolcuların feryadı…

Bakalım bu işin sonu nereye varacak…

Şimdiden başladı “Ağabey bu konunu üzerine gidin” diyenler…

Duyulsun isteriz kamuoyunun sesi…

Vazgeçilsin satışından arsanın…

Bilmem TCDD bu ayıptan döner mi, duyup Sakarya’da futbol ve spora aşık gönüllerin figanını…

Merakla bekliyoruz…

Dönülsün bu karardan diye, ümit taşıyarak gönlümüzde…

Eğer bu yanlıştan dönülürse TCDD’ye bahçemizin tüm çiçekleri hazırlanır, gönderilmek üzere…