Yeni Şafak Gazetesi yazarlarından ünlü tarihçi, mütefekkir Yusuf Kaplan, yalnızca İslam aleminin değil, artık tüm insanlığın kanayan yarası Gazze’yi kaleme almış…
“Zamanı durduran kuduzları kudurtan bir kahraman” başlıklı yazısında Batı’nın barbarlığının geldiği noktayı ve vahşeti durdurabilecek yegane ülkenin Türkiye olduğunu anlatmış…
İstedim ki bir kez daha sizlerle paylaşayım…
Buyurun birlikte okuyalım, sonra diyelim son sözümüzü;
“Global Sumud Filosu Tunus’tan kalktı.
Nihayet. Tarihe kayıt düşmek için. Gazze’nin yalnız olmadığını bütün dünyaya göstermek için…
Öte yandan Filo yoluna devam ederken İsrail tam anlamıyla vahşete imza atıyor…
Terör devleti İsrail, akşam hava karardıktan sonra, karanlık çökünce, Gazze’yi bombalıyor her gün!
Gazze’deki binaları vuruyor, Gazze’yi yerle bir edecek, taş üstünde taş, sonra da baş üstünde baş bırakmayacak!
Canlı yayında yapıyor, bütün insanlığın gözünün içine baka baka yapıyor bu barbarlığı, bu soysuzluğu!
Bakın böyle bir cinayet görülmedi insanlık tarihinde!
Böyle bir katliama, alçaklığa, ahlâksızlığa tanık olmadı insanlık!
İnsanın çıldırması işten değil!
Artık Amerika’ya “göbekten bağımlı” bütün Körfez emirlikleri, şeyhlikleri, devletçikleri tehdit altında! Hepsinin ödleri kopmaya başladı.
Trump haydutu Katar’dan 1,2 milyon dolar haraç almıştı, bir iki gelişmiş ama belki de kullanılamaz silah karşılığında!
Katar, artık güvenliğini satın aldığını düşünüyor olmalıydı ama satıldığını anlaması gecikmedi: İsrail haydut devleti Katar’ı vurmaktan çekinmedi!
Bütün körfez ülkelerini, kölemenlerini bir bir korku sardı… Hiçbiri güvende değildi artık. İsrail istediği ülkeyi, istediği zamanda ve istediği şekilde vuruyor, kimse de İsrail’den hesap soramıyor!
İsrail sadece bu yıl içinde yedi ülkeye saldırmış!
İsrail'in vurmadığı tek bölge ülkesi, Türkiye!
İsrail medyası, kudurmuş bakanları, Genelkurmay başkanları, askerleri hatta akademisyenleri doğrudan Türkiye'yi, Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan'ı hedef gösteren açıklamalar yapıyor, yayınlar yayınlıyor art arda!
İsrail medyası, Türkiye'yi hedef gösteriyor! Bütün bunların anlamı çok büyük…
İsrail'i sadece biz durdurabiliriz çünkü: İnsanlığa adalet, hakkaniyet ve merhamet ilkeleri çerçevesinde hakiki evrensel medeniyet tecrübesini armağan eden yegâne medeniyet tecrübesi Osmanlı ruhuyla donanan Müslüman Türkiye durdurabilir İsrail’i!
Gazze’deki yangını biz söndüreceğiz! İsrail'in barbarlıklarına biz son vereceğiz! Bugün olmasa yarın! Bunu bizden daha iyi biliyorlar.
Türkiye’nin güvenliği Kudüs’ten hatta Yemen’den başlar! Biz barışın, kardeşliğin, adaletin temsilcisiyiz.
Sadece bölgede değil, bütün dünyada. Her zaman söylediğim gibi: Tarih bizi çağırıyor…
Türkiye’yi küçümsemeyin. Biz geleceğiz ve o haydutlar defolup gidecekler!
Dün Osmanlı’yı hangi gerekçelerle durdurdularsa, bugün de Türkiye’yi aynı gerekçelerle kuşatıyorlar 100 yıldır.
Ama mızrak çuvala sığmıyor, sığmaz.
Tarih yapan bir ülke, tarih yapmasını mümkün kılan o ruhu yakaladığı ve özene bezene besleyip büyüttüğü sürece yeniden tarih yapacak demektir.
Unutmayalım:
Aslan düştüğü yerden kalkar. Evet, “aslan” düştüğü yerden kalkacak inşallah…
Yazıyı çağdaş düşüncenin kurucu isimlerinden Jean-Paul Sartre’dan bir anekdotla noktalamak istiyorum. Çağdaş Fransız varoluşçuluğunun babası Jean-Paul Sartre, 1953 yılında Liberation gazetesine yazdığı protest bir makalede şöyle haykırıyor Amerikalı at hırsızı haydutlara:
“Dikkat! İsrail kudurmuştur. Bizi İsrail’e bağlayan bütün bağları derhal koparmalıyız. Yoksa, biz de ısırılacak ve biz de kuduracağız!”
(Alıntıda, küçük bir değişiklik yaptım ve ABD’nin yerine İsrail’i yerleştirdim.) Evet, Avrupa da Amerika da İsrail tarafından ısırıldı ve kuduz oldu.”
Yenilgi yenilge zafere yürüyen Filistin halkına zafere ermelerinin yakın olması duasıyla “Güller”, Yusuf Kaplan’a ise “Peygamber çiçekleri” gönderelim istedik…
KEMALPAŞALI ENGİN GÜNEŞ; “Enver ağabeyimin mutlu günü etti beni de mutlu…”
ENVER TOK; “Hoş geldin Kemalpaşalı Engin… Gelip de ne iyi ettin…”
Kaynak: YENİ SAKARYA GAZETESİ