Yerel medyada türedi gazeteciler yazılanı, çizileni, haberi, yorumu muhatabının dile getirişi dışına taşırıp ters yüz ederek servis etmeyi, sanırlar marifet…

Ülkemizde ve ilimizde özellikle de seçim süreci içerisinde benzer saptırmalara dair örnek çoktur, ne hikmetse…

Seçim sayılı günler kaldı…

Parti sözcüleri son kozlarını oynuyor…

Toplantı üstüne toplantı bindirip zamanla yarışır hale gelen politikacılar arasında son derece ilginç bulduğum iki olay var…

Bizim yanıp sönen “nevzuhur” gazeteciler gibi kalkıp gündeme getirmeyi, onların temel niyetlerini bildiğim için bir anlık yanılsama olarak kabul edip, her politikacının başına gelebilecek sıradan bir dil sürçmesini, üzerine gitmek bir yana aklıma dahi getirmedim…

Örnek derseniz çok…

Ama son olarak ikisi üzerinde durmak isterim…
İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in kendince önemli bulduğu bir konuda çıkıp meydana, alıp eline mikrofonu “Ülke sıkıntıda… Bundan kurtuluş için İyi Parti” diyeceği yerde “Allah AK Parti’yi kurdurdu” demesi yanında; İstanbul ilçelerinin birinde CHP belediye başkan adayının; “Başkan olduğum takdirde ilk işim ilçede son kullanma tarihi geçmiş ne kadar ilaç varsa toplayıp halka karşılıksız dağıtacağım” şeklindeki sözlerini, bir dil sürçmesinin dışına taşıyıp, bundan siyasi rant elde etmek adına, ancak böyle gelişmelerle tuzak kuran iyi niyet yoksunu bir gazeteci, siyasetçi ya da partili olmak gerekir…

O nedenle siyasetçilerin zaman zaman da olsa bu doğrultuda açıklamalarından ziyade, neler yaptıkları üzerinde durmak daha yerinde ve inandırıcı olur diye düşünmeden geçemiyor insan…

Ülkemiz yine tarihi bir seçim sınavına doğru koşuyor…

Süre gittikçe daraldı, daralıyor…

Dileğim bu ülke adına kim ki bir çivi çakar ve taşırsa iyi niyet, kazanan olsun…

Zira biz; sonuç ne olursa olsun kazananın Türkiye olacağına şartlanmış bir zihniyeti taşırız her zaman içimizde…

Çeyrek asırdır bütün tahminlerinde ve bütün dileklerinde karşılık bulamamış, hep kaybetmiş, sürekli yanılmış bir zihniyet, rakamsal oyunlarla ne kadar oynarsa oynasın, sonuç hiç değişmedi…

Yine öyle olacağı sancıları ile suyu bulandırmak istiyor anlaşılan…

Oysa rüzgar kayadan ne alabilir ki tozdan gayri…

Halkın sağduyusu sanırım benzer bir sonuca doğru gidiyor…

Her zaman ve zeminde kötümserliklerinden vazgeçmeyen anlayışa yine prim yok…

Yani efendi, eski camlar oldu bardak…

Hiç olmazsa bir kez olsun etrafına bak!

Kararını vermiş, sessiz ve sakin bir şekilde sandığa gitmeyi bekleyen seçmene, ülkemiz ve milletimiz adına en doğru yolu bulacağı inancıyla “orkideler” gidiyor…