Geçen hafta şehrin merkezi yerindeki dağınıklığı dile getirdiğimiz yazımıza, Kazım Yunak adlı okuyucumuz “Dağılmış tretuvar” başlığı altında bir yorum yapmış. 
Diyor ki, “Üç seneden beri Sakarya’da talebeyim ve büyükşehirin arka tarafında, polikliniğin karşısındaki Garanti Bankası ATM’sini sık sık kullanırım. Bankanın önündeki tretuvarı belediyeden bir yetkili görmez mi.
Diyelim görmediler hiç mi oradan geçmezler, düşmez mi yolları bankaya?
Üç senedir banka önündeki tretuvar kırık dökük.
Ne gören var, ne de düzelten…
Bir bölümünde mermer parçaları yola düşmüş. Yapıldıktan hemen sonra kırılıp döküldü ve o zamandan beri öyle duruyor.
Burası şehrin göbeği, belediyenin hemen yanı... Burayı görmezlerse, nereyi görecekler.
Sakarya gibi büyük bir şehre yakışır mı bu görüntü...
Ayrıca polikliniğin önündeki caddeye aydınlatma direkleri dikildi, sonra seyreltildi ama yerleri doldurulmadı, çukur hala duruyor.
Birinin ayağı kaysın da iş mi alsın başına belediye…
Belediyedeki bu dağınıklık niye…”
Evet Kazım Yunak böyle dile getirmiş meramını…
“Adam sen de” deyip geçmek mümkün mü?
Hani derler ya “Sinek küçük ama mide bulandırır”
Öyle bir sitem var Yunak’ın figanında…
Bize aracı olmak düşüyor…
İşin bundan gerisi şüphesiz ilgililere kalıyor.
İster düzeltirler alırlar gönlünü öğrencinin, kovalarlar sinekleri oradan…
Biz de çekiliriz sessizce aradan…