Ülkemizin cumhuriyet tarihi boyunca yaşamak zorunda kaldığı, derin acılar ve yaralar bırakıp giden darbeler döneminin ilkinde Ankara’da buluşturmuştu kader onları ilk defa…

Yıl 1960…

İşte o tarihte askerlik görevini yapan, iki dost ve eski futbolcu olarak yedek subaylık görevini yaparken Ankara merasim bölüğünde bir araya gelmişlerdi.

Sakarya tarihinde, babadan oğula unutulmaz hizmetlerde bulunan rahmetli Hurşit Konuk’un, yine kendisi gibi rahmetli olan iki oğlundan biri Ziya Konuk (Deve) ile ünlü futbolcu ve teknik direktör olarak Türk futbol tarihine geçen Necdet Niş’i kader, Ankara’da vatani görevi sırasında buluşturmuştu…

İkisinin de boyu uzundu…
O nedenle, o önemli bölükte görev yapıyordu…
Deve Ziya bölük komutan yardımcısı, Necdet Niş de aynı amaçla bölükteydi...

Daha sonra kader onları yine bir darbe dönemi sırasında, yani 1980 yılında Adapazarı’nda buluşturdu...

Spor yazarı arkadaşımız Erol Girişken sabahın erken saatlerinde telefonla aradı;

“Zeki, Bu akşam mutlaka Briç Kulübü’nde olmalısın” diye…

Israrla nedenini sormama rağmen, “Gelince anlarsın” demekle yetindi…

Zamanı hızla tüketip o zaman belediye işhanının 3. katında bulunan briç kulübü merdivenlerini bir nefeste çıkıp, salona vardığımda, anladım bir şeyler olduğunu…

Zira lokanta kısmından gelen kahkahalar bunu işaret ediyordu…

İçeri girdiğimde uzun bir masa oluşmuş…
Zeki ve Ziya Konuk kardeşler ile kulübün simge isimleri Şükrü ve Lütfü Orhan, Aktar Ziya, Suat Berköz ve tanımadığım bir-iki yabancı ile oluşturulan renkli bir masada, inanılmaz bir sohbet ortamı kurulmuştu…

Masanın ünlü konuğu, yüzüne ipek misali oturmuş çillerle, saçları kınalı, iki yanı hafif ağarmış Necdet Niş’ten başkası değildi…

Düşündüm ki “yedek subaylık dönemindeki unutamadığı komutanını ziyaret gelmiş olmalı…”

Meğer öyle değilmiş…

Zamanın Sakaryaspor Kulüp Başkanı Tuncer Tepe, onunla birlikte neredeyse Fenerbahçeli futbolcuların 4’te üçünü transfer etmiş, iddialı başladığı bir sezonda Sakaryaspor’u yıllarca mücadele ettiği, ancak her defasında kapısından döndüğü şampiyonluğa ulaştırmak adına…

“Sakarya’ya gelmişken, unutulmaz komutanını ziyaret etmek ve bu konuda ondan gerekli referansı ve bilgiyi almak için buluşmuştu” diye düşündüm bir anda…

Sohbet inanılmaz hatıralarla dolu ve günün mana ve önemini ifade eden görevlendirmeye yönelik duygu ve düşüncelerin harman olduğu bir masa etrafından buluşulmuştu…

Ve nihayet o sene Fenerbahçe’den transfer edilen Kaleci Fuat, Yenal, Emin, Coşkun, Zafer, Tuna, İbrahim, Bahri yanında birkaç ünlü futbolcu daha transfer edilmişti…

İşte o kadronun mimarı ve teknik direktörü Necdet Niş’in vefat haberi düştü, dün akşam vakti telefonuma…

Hal böyle olunca, şarkılardaki gibi canlanıverdi koskoca mazi gözlerimin önünde…

Rahmi Sak, Erol Girişken, Zafer Demircioğlu ve Adnan Kahraman ile birlikte o unutulmaz teknik direktör, gönül adamı, sevgi dolu Necdet Niş’i uğurlamak için düştük yollara…

Sakaryaspor tarihinde başarısı sadece bununla kalmadı, o ünlü teknik direktörün…

Daha sonra beş yıl mücadele ettiği birinci ligden düştüğü ikinci ligde, kulüp başkanlığını da yürüten zamanın belediye başkanı Erkal Etçioğlu’nun da hedefinde aynı duygu ve düşünceler vardı…

O nedenle ikinci kez göreve getirildi, Necdet Niş…

Ve bir kez daha Konya cehenneminden çekip çıkardığı Sakaryaspor’u, yeniden Süper Lig’e taşıdı…

Bununla da yetinmedi koca usta…

Daha önce Beşiktaş ve Fenerbahçe gibi üç büyük kulüpten ikisini eleyerek geldiği Türkiye Kupası finalinde, şehrimizde Samsunspor’u 2-0 ile geçip, rakip sahada berabere kalarak, Türkiye Federasyon Kupası Şampiyonluğu’nu da şehrimize getiren hoca olarak geçti Sakarya’da spor tarihine, o kınalı adam…

Yani başarı deyince akla gelen iki önemli lig şampiyonluğu ve ardından Türkiye Federasyon kupası gibi bir büyük zaferi yaşamamızda önemli rol oynayan Necdet Niş aramızda yok artık…

Onun cenazesine katıldık dün…

Taraftarlar onu her defasında, böyle zorlu zaferler anında dile getirdiği “Sağol Niş, Bitti bu iş” sloganıyla tanır…

Her sıkışık dönemde başvurulan bir isim oldu, dün İstanbul Marmara İlahiyat Fakültesi Camii’nde, inanılmaz bir kalabalık eşliğinde ikindi vakti son yolculuğuna uğurlanan Necdet Niş…

Onu bu ilin sporseverlerinin unutması, asla ve kat’a mümkün değil…

Rahmet diliyorum, yıllarca telefonlarla da olsa gönlümüzü alan, kendine has sohbetleriyle bizleri mutlu eden, kadim bir dost olarak Necdet Niş’e yüce Mevla’dan; Kederli aile efradına, tüm severleri ve dostlarına sabır ve başsağlığı dileyerek…