Tarihimizde ilk defa kalkınmamız adına bulunmaz nimetler, kazançlar sağlayacak bir yola koyuldu ülkemiz, canı-kanı pahasına Akdeniz’de…

Bilindiği üzere Akdeniz’deki kıta sahanlığı bölgemizde, dünyanın en zengin doğalgaz ve petrol yatakları bulunuyor…

Bu konuda harekete geçildi.

İki büyük petrol arama gemimize bir üçüncüsü daha katılmak üzere iken, Avrupa’da koptu kıyamet…

“Senin orada işin yok, çek git” diyen Amerika’ya, Avrupa Birliği ülkeleri de katılıp aynı paralelde tehditler savurmaya başlayınca, TBMM’de yeni bir durum değerlendirmesine gidildi…

Uzun süredir ilk defa ulusal bir sıkıntıda birlikte hareket etme kararına vardı partiler…

HDP’nin haricinde; CHP, İyi Parti, MHP ve AK Parti, devletin “Akdeniz politikasını” ülkenin geleceği açısından “hayati” bulup desteklemesi, son derece sevindirici olsa gerek…

HDP böyle davranmakla bir kez daha kendi ayağına kurşun sıkmış oluyor…

Ülkemizi, içinde bulunduğu ve önümüzdeki yıllarda, karşı konulması zor muhtemel sosyal ve ekonomik yaptırımlara karşı dimdik ayakta tutacak siyaset anlayışını, ülke yarınları adına atılmış sağlam ve toplumsal bir mutabakatın ayak sesleri olarak her türlü alkışa ve takdire değer bulduğumuzun altını önemle çizmek isterim…

Yalnızca bu konuda değil, Ortadoğu’da oynanan oyunlara karşı da benzer bir uyum sergilenmiş olsa beklenen başarı çok daha erkenden çıkagelir elbette…

Dileğim; Bu olumlu ve hayati anlayış her konuda kendini hissettirsin, ecdat yadigarı büyük ve onurlu ülkemiz, o tarihsel gücüne yeniden kavuşsun…

Bu doğrultuda atılan her olumlu adımı içte ve dışta akamete uğratacak akımlara karşı oluşturulması beklenen birlikteliği baltalamak isteyen şer güçlerin, özellikle son yıllarda karşılanması zor karışıklıklarla ülkemizi sarsmak isteyişinin altında, başta Akdeniz nimetleri ve Ortadoğu petrollerine yönelik çıkar anlayışı yatmaktadır…

Yani oynanan oyunları farklı isimler altında senaryolaştırarak dikkatleri başka yönlere çekseler de artık işin özü, mahiyeti çıplak ve gizlenemez şekilde ortadadır…

Bunun adına sömürü denir ancak.

İşte buna direniyor ülkemiz.

Hak, haklının yanındadır hiç kuşkusuz…

Bu şaşmaz ölçü, ne yapılırsa yapılsın sonunda aslına rücu edecektir…

Dünyanın çeşitli ülkelerinde son yıllarda yaşanan ve güce dayalı adaletsizlikler dönemi er ya da geç sona erecektir…

Türkiye’nin başlattığı dik duruş, mağdur diğer ülkelerde de oluşan gizli öfkeyi dışa vurmada etkili olmuştur…

Buna dair örnekler yaşanıyor günümüzde…

Benzer direnişler, sürenin kısa olacağına yönelik “sarı” işaretler halinde, “yeşile” dönüşmeyi beklemekte…

O nedenle söz sahibi 4 siyasi partinin TBMM’de sergilediği kolektif anlayışı; çok değerli, yerinde, özlenen ve beklenen, aslında böyle olması herkesçe istenen bir toplumsal mutabakat olarak görüyor ve alkışlıyoruz…

Mevzu bahis Türkiye ve Türkiye’nin bekası ise gerisi teferruattır anlayışı ile yola koyulan partiler ve temsilcilerine  demet demet “orkideler” gitsin istedik…