İzan anlayış, anlama yeteneği anlamına gelir. Konuları, başımıza gelenleri anlamak ve yorumlamak için daha neler olması lazım.

Yapmamamız gereken neler yaptık. Bu belalardan kurtulmak için ne zaman tek nefes olacağız. Türkiye’nin tek derdi Beştepe ve Tayyip Erdoğan mı?

Suriye’den botlarla kaçanların içinde hakimler, savcılar, doktorlar ve daha nice okumuş insanlar üç kişinin binmesi gerekli bota yirmi kişi binecek kadar aptal mı?

Kaçmak için insan tacirlerine ödenen para miktarları servet değerinde. 

Doğuda savaş halinde olan bir ordumuz var. Polis gücü var.

Fransa’daki olaylarda ön sırada olmak için yarışanlar ortalıkta gözükmüyor.

Nasıl bir izan var ki bu hadiselerin arkasındaki esas mevzuu göremiyoruz.

Toplum adeta hipnotize olmuş gibi sessiz... Bu insanların içi sızlamıyor mu?

Bu nasıl bir kin?

Türkiye işgal altında iken böyle katliamlar yaşanmıştır.

Daha neler olması lazım? İktidarı, muhalefeti, basını, yazanı yazmayanı tek yürek olması gerekli bu günlerde, beyanattan başka lafları yok.

Muhalif olabilirsiniz.

Birilerini beğenmeyebilirsiniz.

Sizin dışınızdakilerin hep yanlış işler yaptıklarına inansanız bile hangi kalp bu acıya dayanır.

Anlamak mümkün değil.

Ne zaman bu ülkede yaşayan insanlar bu sıkıntılara ortak tavır koyacak.

Toplumumuzun bu birliğe en fazla, bu günlerde ihtiyacı var.

Bunu bile milletimize çok görenler tarih önündeki veballerinin bir gün hesabı sorulmaz mı? Ülkemizdeki sivil teşkilatları nerede? Adliyeye girerken hüviyet sorulmuş diye kıyameti koparanlar, iki tane köpek zehirlenmiş diye yürüyüş yapanlar nerede?

Taksim’de kesilen üç ağaç bu günlerde hayatını kaybedenlerden daha mı değerli?

Anarşistleri alkışladıklarını göğüslerini gere gere yazanlar hiç utanmayacaklar mı?

Bizim kaçacak yerimiz yok.

Buradayız ve hep burada olacağız...