İddialı girdiği seçimde türlü hesap oyunlarıyla Meclis dışı kalmaktan kurtulan İyi Parti’yi, bundan önce benzer anlayışlarla kurulup, bir seçim sonrası tüm iddialarından uzaklaşıp kaybolmaya yüz tutan partilerin akıbeti gibi bir sonuç bekliyor demek, gelişmelere bakıp da zor olmasa gerek…

Böylesi partilerin sonu, tek istisna dışında (AK Parti) hep böyle ya da benzer sonuçlara açılmıştır bugüne değin…

Seçim öncesi İyi Parti’yi şişiren ve büyük paralara mal olan düzmece anketler yanıltıcı oldu…

Seçim geldi dayandı kapıya…

Sandıklar dolup taştı, şapka düştü, kel göründü…

Bitti-gitti denilen MHP’nin, bütün saldırılar ve karalamalara karşın dimdik ayakta kalıp, oyunu artırarak Levent Bülbül’ü Meclis’e sokması, karma oylarla Meclis’e giren İyi Parti’yi iyi günlerin beklemediği gerçeğini ortaya koyuyor olmalı…

Nitekim kaybedilen Cumhurbaşkanlığı seçimi ile TBMM’de Levent Bülbül’ün de ifade ettiği gibi “başsız tavuk” misali çırpınıp duruyor…

Ülkenin bekası adına düşünmeyip hiçbir şeyi “gerisi teferruattır” diyen devlet adamı Devlet Bahçeli’nin TBMM’nin açılış gününde elinin öpülmesi ve sadece bir-iki değil, 20’ye yakın milletvekilinin de aynı tarzda yaklaşımda bulunması, İyi Parti’nin geleceği açısından daha işin başında kötümser duyguların gündeme gelmesine yol açtı…

Genel başkanı Meclis dışında kalan partilerin yaşadığı sıkıntılı süreçler hatırlandığında, İyi Parti’nin iyi olacağını, yani onları iyi günlerin beklediğini söylemek mümkün mü!

Oksijen çadırına girmiş görünümü veren partiler, daha önceki dönemlerde olduğu gibi uzun ömürlü olamaz…
Bu türden örneklerle doludur siyasi tarihimiz…

Geçen hafta sonu Sakarya Düşünce ve Dayanışma Platformu’nun kahvaltısına konuk olarak katılan MHP İl Başkanı Ahmet Ziya Akar ile TBMM Anayasa Komisyonu üyeliğine seçilen başarılı politikacı Milletvekili Levent Bülbül de sonucun yakın bir zamanda böyle olacağını çağrıştıran sözleriyle dikkati çekiyordu…

Olaya bu gözle bakınca ve halâ bir araya gelip il yönetim kurulu toplantısını gerçekleştiremeyen İyi Parti için “geleceği parlak” demek, bilmem ne derece doğrudur…

Bütün bunları MHP’den kopup giden parçaların yeniden yuvalarına dönmelerine yönelik ayak sesleri olarak kabul etmek mümkün…

Gerek Ankara kaynaklı gerekse ilimizdeki gelişmelere bakıp da “İyi Parti’de iyiye gitmeyen işler olduğunu” söyleyebiliriz…

Biz yine, ülkemize hizmette iyi niyet taşıdığına inandığımız her parti ve partiliye yol açıklığı dileğiyle Bizim Bahçe’den “Zambaklar” gönderelim istedik…