Holism sözcüğü, Eski Yunanca bütün, tamam, tüm anlamlarına gelen “Holos” sözcüğünden türemiş olup İngilizce “Whole” (bütün) kelimesi ile aynı etimolojik kökenden gelmektedir. Holizm bizim literatürümüze girince acele Türkçeleştirmemiz gerektiğinden isimlendirildi ve BÜTÜNCÜLÜK olarak tanımlandı.
“Bütüncülük!” nedir ?
Lisanla oynamanın biri birimizi anlamada ne kadar büyük hasarlar getirdiğini şimdi daha iyi anlamaya başladım. Böyle giderse bir sonraki nesillere sevgimizi bile anlatmakta zorlanacağız.
Yeni dünya düzeninin kurucularının yeni projesinin adı HOLİZM veya BÜTÜNCÜLÜK
Şimdi bu yeni yeni projeyi anlatmaya çalışayım .                                                                                                               
BÜTÜNCÜLÜK .                                                                                                                                                                                                    Sözlüklere baktım bizim neslin anlayacağı tarzda bir açıklama bulamadım.  Derdim aşağıda yazdıklarımı iyi anlayalım. Gelecek olan ve geçmişte bize uygulanan oyunların analizini daha iyi yapalım. 
Fen bilimleri  alanında  doğal sistemin bütünü, kendisini oluşturan parçalardan ve alt sistemlerden oluşan farklı bir yapıdır.  İnsan sistemler toplamıdır. Bu sistemler  bir bütün olarak çalışırsa sağlıklı bir vücudu oluşturur.. Tıpkı devletler gibi. Dolayısıyla vücutta olabilecek bir arıza bütün vücudun doğru çalışmaması demektir. Tamir ve tedaviye ihtiyaç olursa arızalı yerdeki tamirat bitinceye  kadar sağlıklı randımanı sağlayamaz.
 
 Arızalı sistem  diğer organlara olması gerekenden daha fazla yük bindirmektedir.  Bu yaklaşımın temel düşüncesi, sistemin bir bütün olarak çalışmasıdır. Sistem ve uzuvlar arasında meydana gelen sorunların  birbirine bağlı olduğunu, bu yüzden de sorunların birisine çözüm bulunduğunda diğer sorunların da zamanla çözüleceğinin yaklaşımı ile hareket edilir.  
Vücudumuzdaki herhangi bir hastalık  için doktora gittiğimizde görünen  böyle bir sıkıntının varlığı  vücudun bütünüyle  doğru çalışmadığının göstergesidir.
Vücudumuzun tedaviye ihtiyacı vardır. Tabii ki önce hastalığın adı konur . Hastaya tedavi müddeti ve şekli anlatılır . Onayı bir takım evraklar imzalatılarak alınır. Tedavi başlar.   IMF bunun en canlı örneğidir. 
İSRAİL ,ABD, NATO, FRANSA  , İNGİLTERE
Bunların ortak hareket ettiği ve planlama merkezinin PENTOGON olduğu da malum. Pentagon sırf ORTA DOĞU FİNANSMANI için güney KIBRISTA  bir banka bile açtı .Adı  PENFED. 
Hedef orta doğuda para transferi- yakın yerlerde operasyon . Bahane doğal gaz ve petrol.
Orta doğu. da istikrar ve huzur İsrail in huzursuzluğu demektir. Ne yapmak lazım  ? Taşeronlarla orta doğuda karışıklık.
Bundan evvel yukardaki gurup bu işleri nasıl  çözüyordu ?
Müdahale et ve parçalanması için yardımcı ol, akabinde işgal et...
PENTOGON un Ortadoğuya bakışı o zaman ki  Dışişleri Bakanı olan "Hillary  Clinton" sayesinde “Müdahale et politikası” HOLİZM politikasına döndü.
Yani dedi ki; “siz hastasınız, sizde demokrasi yok, demokrasi kesintiye uğramış insan haklarında adaletin işlemesinde  zaaf yaşıyorsunuz size hastalığı yenmeniz ve demokrasi getirmeniz insan haklarının tekrar kurulması için size  ancak biz yardımcı olabiliriz.”
Olay burada başlıyor aslında.
HER ŞEY PLAN DAHİLİNDE  YÜRÜYOR.
Hedef İsrail'in korunması gözetimi güçlenmesi  İsrail in vadedilmiş topraklara kavuşması Her adım bunun için atılıyor, her mutabakat bunun için yapıyor. 
Başkan CLINTON un bir sözü var dünya yüz elli senedir Osmanlının malını pay etmekle meşgul diye
Sonra bölgede hareket başlıyor. Birinci olarak istikrarsızlaştırma.
Mevcut hükümetten halktan gelen  desteğin çekmesi için yandaşlarını  harekete geçirme  hükümeti zayıflatma . Dengeyi bozma.
 Arap Baharı hareketi başladı. Akdeniz in etrafındaki 2O den fazla ülkede rejim değişikliği ve hepsine takılan ortak kulp SİZDE DEMOKRASİ YOK  siz HASTA ADAMSINIZ tıpkı Osmanlıya dedikleri gibi .. İstekleri : sınırların ve rejimlerin değiştirilmesi...
Bunu açık net olarak yazdılar ve anlattılar.
İşte adı Hillary Clinton tarafından konulan bu projeye ‘HOLİZM’ adı verildi.
Irak müdahalesi gibi müdahalelerden vazgeçildi. 22 Devlet hasta ilan edildi .
Muhalif gruplar oluşturuldu, bunlar tek cephede değil bir kaç cephede karışıklık başlatıldı .
Öyle ki  benim terör örgütüm senin terör örgütün ayrıntısına kadar uygulamaya sokuldu.
İç savaş çıkarmak için eğitilmiş kişiler gönderildi. Eğitimler verildi.
Destek için havadan bomba yağdırıldı ve vatandaşlarının istikbal endişesi her şeyin önüne geçti. Sağlık ,eğitim ve devleti ayakta tutan uzuvlar  perişan edilip Suriye karmakarışık hale getirildi.
ABD ve AB askeri eğitim almış, dili ve dini çok iyi bilen kişileri yıllar öncesinden bölgeye göndererek alt yapıyı kurdu.
Nedir, bunların istediği bölgede istikrar olmasın.
Kendi kafalarına, kendilerine bağımlı, sömürüye açık ama adına ‘DEMOKRASİ’ dedikleri rejimi Müslüman ülkelere enjekte etmek.
Bunlar için algılama yöntemini siyasi baskıyı ve yerel basını kullandılar.
Önce, tehlikeli devlet kategorisine sokarak hasta ilan ettiler.
Hatırlayın. Kimyasal silah bahanesi ile Irak ı işgal ettiler sonra özür dileriz kimyasal silah yokmuş dediler. Irak ne halde şimdi?
Suriye 1946 yılında kadar Fransız işgalindeçkaldı. İskenderun Sancağı altında Hatay'ı yönetti. Hatay'ın 1938 yılı Milletler Cemiyeti gözetiminde Türkiye'ye katılması hiç bir zaman kabul edilmedi. Suriye yönetimi Hatayı kendi sınırları içinde göstermesi hala devam etmektedir. 
1998 tarihinde  terörist başı APO soluğu Atina'da aldı. Çünkü orada onun işi bitmişti.
Cemaat ayağı ise CIA destekli çalışmalar yapıyor . P K K şakisine istihbarat sağlıyordu.
.İstedikleri birer birer oldu mu ?Oldu .
 Ülkemizde ise Kuzey Irakta olmasına rağmen güney Anadoluda sözde bir Kürt Devleti . Bunu kolaylaştırmanın kolay yolu FETÖ denilen hainin devreye sokulup büyük bir karışıklık çıkartıp milletin göz bebeği olan orduyu işin içine sokup başarılırsa Kürt devleti başarılamazsa ordunun itibarsızlaştırılması .  Bunun için kırk sene hazırlık yapıldı. Kullanmanın tam zamanı olarak 15 TEMMUZ seçildi. Kendileri ellerini değdirmeden galip tarafın yanında gözüküp Orta doğudaki emellerine kaldıkları yerden devam etmek . 
Hain darbe girişiminden sonra binlerce tır silah ve mühimmat vermelerinin sebebi devamlı karışıklık huzursuzluk ve istikrarsızlık.Oyun daha yeni başladı. Birilerini Orta Doğuda kalkınmış istikrarlı bir Türkiye onları rahatsız ediyor. Olmaması için ellerinden geleni yapacaklar.Ülkemizin üç tarafı denizle dört tarafı ülkemizde gözü olanlarla çevrili. Bizim bizden başka dostumuz yok.
Bunun böyle bilinmesi lazım.