MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli “erken seçim” dedi…

Bir anda ülkenin gündemi değişti…

Parti sözcüleri yanında, siyasi konuda söyleyecek sözü olan kurum, kuruluş ve kişiler başladı farklı söylemlerle yorum yapmaya…

Değişen-gelişen şartlar ve ülkenin içinde bulunduğu sıkıntılı süreç böyle bir değişime ihtiyaç gösteriyor olmalı…

Burada esas ve önemli olan, erken seçim talebinin, ittifak yapılacağı bilinen partinin genel başkanı tarafından dile getirilişidir…

Açıklamanın perde arkasında, talebin bir anlaşmadan kaynaklanır olma ihtimalini göz ardı etmek de mümkün değil…

AK Parti cephesinde genel seçimin, yerel seçimler öncesine alınmasının daha yararlı olacağı görüşünü söylemek mümkün…

Ancak birtakım haklı gerekçeleri olabileceği gibi, durup dururken ve ısrarla “Erken seçim diye bir düşüncemiz yok” diyen iktidar görüşünün, kısa sürede böyle bir anlayışa yerini terk etmesi, farklı spekülasyonlara yol açabilir…

Yani AK Parti’yi, nasıl hesap yapılırsa yapılsın, iki ucu sıkıntılı bir süreç bekliyor…

Seçim erkene alınsın isteniyorsa, toplumu yani seçmeni ikna edecek sağlam verilerle, halkın huzuruna çıkılmalı…

Aksi halde seçmenin aklını karıştıracak sözlerle muhalefetin ekmeğine yağ sürülmüş olur ki; bunu, içinde bulunulan koşullar itibarı ile göze almak sadece iktidarı değil, ülkeyi de sıkıntıya sokar…

Suriye politikası, göçmen sorunu, giderek zorlaşan hayat şartları, FETÖ, PKK terör örgütleri yanında ve her şeyin ötesinde tarihin tekerrür etmesi adına yola koyulmuş iç ve dış mihrakların amansız ve yıkıcı muhalefetinin de önüne geçmek, ancak yenilenen bir seçimle mümkündür görüşü, giderek kuvvet kazanıyor…

Böyle gergin, sıkıntılı ve giderilmesi gereken sorunlar karşısında tek çıkış yoludur erken seçim…

Benzer durumlarda sürekli gündeme getirip, iktidarı yıpratma eğilimi gösteren muhalif görüşlere karşın “hayır öyle bir şey yok” diyerek yoluna devam etse de iktidar partisi, daha fazla atışma ve çatışma olmadan son sözü halkın söylemesi talebine sırtını dönemez.

Türk siyasi hayatında böyle dönemler yok değil…

Fikirlerin düğüm haline geldiği seçim öncesi yıllarda “tek seçiciye müracaat” en sağlıklı yol olmuştur ülkemizde…

Devlet Bahçeli, anlaşılan ülkemize iyi gözle bakmayan iç ve dış mihrakların oluşturduğu ve oluşturacağı kötümser havayı sezmiş olmalı ki, böyle sürpriz bir çıkışla ülke gündemini değiştirdi…

Zamanla alınacak pozisyonlar, ülkenin bu sıkıntılı süreçten çıkışına yön verecek bir hareketli ortamı gündeme getirebilir…

Yani her dönemde yaptığı siyasi tercihlerle, ülkesi adına en sağlıklı ve olumlu kararların alınmasını sağlayan millete gitmenin doğru olacağının altını, bir kez daha önemle çizmek isterim…

Erken ya da zamanında yapılsın, demokrasinin en temel unsurudur halka gitmek…

O halde bundan çekinmek, korkmak ya da kaçınmak hiçbir partinin işi olamaz…

Bu duygularla, erken ya da geç bir seçim sürecinde, ülkesine hizmet adına yola koyulan tüm siyasi partilere, kavgasız gürültüsüz, birbirini suçlamadan, ne yapabilecekleri konusunda halkı ikna etmede başarı dileğiyle “Kırmızı beyaz güller” gitsin istedik, şimdiden…