Son yıllarda özel-resmi her hastanede doktorlarla hasta sahipleri arasında yaşanan nahoş hadiseler ve buna bağlı olaylar alıp başını gidiyor. 
Bundan hem hastane sahip ve yetkilileri, hem doktorlar hem de hemşireler şikayetçi…
Yer yer ölüme yol açan, çoğu zaman yaralanmayla sonuçlanan, tesadüfen de zararsız atlatılan saldırılar nedeniyle görevinden ayrılan, mesleğinden kopan doktor sayısının hayli fazla olduğu söyleniyor.
Böyle olduğunu dile getiren bir sağlıkçı dostla konuşuyoruz olayları…
Anlattıkları son derece üzücü…
“Olayların medyada yer alış şekli, bu tür olayları durduracağı yerde daha da artırmakta. Son zamanlarda saldırıda bulunanların aldığı cezalar, nedense medyada gerektiği şekilde yer bulmuyor.”
Bu arada çalıştığı hastanede başından geçen ve diğer arkadaşlarının da başına gelen olaylardan söz eden doktor dostun anlattıkları, öyle sıradan hadiseler değil, ne yazık ki...
“Bir doktor kolay yetişmiyor.
Onlar da can taşıyor.
Yoğun mesai onları da yorgun düşürüyor.
Halden anlayan yok.
Saatli randevuya riayet eden yok.
Hasta haklarına ve buna bağlı hak hukuka uyan yok.
Herkes bir an önce kendi hastasına bakılsın istiyor.
Öyle olmayınca, bazı kendini bilmezler çıkıp ortaya, doktorlara tekme-tokat saldırıyor, her türlü hakareti edebiliyor.
Çoğu zaman kendi gücümüzle karşı koymak zorunda kalıyoruz saldırılara...
Yargıya yansımış olaylar var.
Cezalar ağır ve caydırıcı…
Medya yargı kararlarına özen gösterip gerektiği şekilde yayınlasa, bu saldırılar azalabilir ya da son bulabilir.
Bu konuda medyanın üzerine düşeni özenle yapması, toplumsal görevi yerine getirmesi açısından son derece önemli…”
Gel de hak verme doktor dosta ve anlatılanlara katılma…