Hiç unutmuyorum, 1994-99 dönemi yerel seçimlerinde CHP belediye başkan adayı rahmetli Avukat Ünal Ozan ile Refah Partisi belediye başkan adayı Aziz Duran arasında geçen o müthiş başkanlık yarışı günlerini…

Beklenmedik bir dönemde ve hiç düşünülmeyen bir şekilde koltuğundan olan Ünal Ozan sonrası “Belediyecilik bizim işimiz” sloganıyla yola koyulan Refah Partisi ve daha sonra bağrından çıkardığı AK Parti ile devam eden kuşağın son halkaları olarak, geçen dönem tüm ilçelerde zafere ulaşan zihniyetin bugün kayıp sayılmayan iki ilçe dışında aynı başarıyı elde ettiğini söylemek, asla ve kat’a bir iyimserlik ifadesi olamaz…

Ekrem Yüce ve Mutlu Işıksu yanında koltuğun yeni sahipleri, ilk iş olarak kendilerine güvenip oy veren seçmene vefa borcunu yerine getiren teşekkür ziyaretlerinin ardından başlayan tebriklerin, ardı arkası kesilmiyor…

Böyle giderse, yeni başkanlar halka ve Hakka hizmet adına gerçekleştirecekleri yoğun gündemi daha bir süre ele alamayacak gibi görünüyor…

Bizim halkımıza ait çarpıcı bir özellik deyip sineye çekilen böylesi ziyaretlerin bitip, başkanların Vira Bismillah işe başlamaları da haliyle uzayıp gidiyor…

O nedenle hem halkımıza hem de başkanlara düşen görev, bu tür ziyaretleri kısa tutup sona erdirmek olmalı ve başkanlar işine dört elle sarılmalıdır…

Zira ülkemizin ve ilimizin buna ihtiyacı, dünden ziyadedir…

Başkanlara ziyaretlerin abartıldığı süreç bir an önce ve bu nedenle sona ermeli ki herkes işinin başına dönebilsin…

Bu anlayışla hareket edecek herkese ve her kesime istedim ki Bizim Bahçe’den “Siyah güller” gitsin…