Ordudan ayrıldıktan sonra çalışma hayatından kopmayıp ticarete atılan emekli bir subay dost var…

Oturur memleket meselelerini konuşur, dertleşiriz zaman zaman…

Son bir aydır görüşemez olduk…

Geçen haftanın başında merak ettiğim bir günde aradı…

Hatay’da görevde imiş…

Meğer askerlik vazifesi sırasında Güneydoğu ve Hatay bölgesinde bulunmuş…
Henüz emekli değilken, terörle mücadelenin yanı sıra Suriye’nin komşu şehir ve köylerine yönelik çalışmalara da katıldığı için, bölgeyi karış karış bilen bir asker olmasından dolayı, kendisi gibi aynı doğrultuda düşünen ve görev talep eden bir grup arkadaşı ile şu sıralarda Hatay’da vazifede imiş…

Bir yandan hasret giderdik, bir yandan da son günlerin gündeminde olan Zeytin Dalı operasyonunu konuştuk…

Kahraman askerlerimizin yürüttüğü Zeytin Dalı operasyonuna yönelik içimdeki karamsar duyguları alıp götüren, o kadar güzel tespit ve yorumlar yaptı ki…

Ülkemiz ve Mehmetçiklerimiz adına, içim yağ bağladı desem yeridir…

Önce harekatta takip edilen strateji üzerinde durdu…

Sonra kullanılan araç gereçlerin milliliğine değindi.

Daha sonra da yetişmiş muharebe gücü ve morali yüksek donanımlı bir savaş gücünden söz etti…

Karda-çamurda, havada karada beklemedikleri bir güçlü askerle karşılaşıp, perişan olan satılmış hainler grubunun, eninde sonunda dize getirileceğini anlattı, heyecanlı bir şekilde ve bir solukta…

Dört bir cephede verilen mücadelenin zorluklarına da değindi…

Adım adım hedefe yürüyen kahraman Mehmetçiklerimize stratejik ve lojistik destek sağlayan beyin takımını hayranlıkla takip ettiklerinin altını çizen dostun, “Gel” denilince gidip karınca kaderince üzerine düşen görevi yerine getirmekten duyduğu mutluluğu, heyecanı, azmi ve kararlılığına gel de şapka çıkarma!

Son günlerde gelen şehitlerden söz edemeden, kendisi girdi devreye…

Şahadete eren askerlerimiz için verilen mücadelenin boyutları dikkate alındığında olağan olduğunu ve bu konuda azami dikkat sarf edildiğini, bu doğrultuda büyük başarı sağlandığını, işin içinde olan bir eski asker olarak ortaya koyan dostun anlattıklarından yola çıkarak, zaferin yakın olduğuna inanmak ve hissetmek, ülkemiz ve ordumuz adına son derece sevindirici bulduğumun altını çizmek isterim…

Bilinir ki “Dostlar iğne deliğine sığar, düşmanlara ise dünya dahi dar gelir!”

Terör örgütlerine Suriye topraklarını dar eden akıllı ve sabırlı ordu birliklerimizin azmi de morali de yerinde…

Yeter ki içerde bu büyük olayın hâlâ farkına varmayıp moralleri bozmak için var güçleriyle uğraşanlar bassın frene…

Evet…

İnsan arkadaşı için gözyaşı, ailesi için ter, vatanı için ise kan döker…

Bir ulusun evlatlarının yaptığı kahramanlıklar hiçbir ölçüye gelmez…

Öyle günler yaşanıyor şu sıralarda, ecdat yadigarı topraklarda…

Kulağım Hatay’dan gelecek sevindirici haberlerde…

Ellerim, her türlü olumsuz şartta satılık hainlerin korkulu rüyası olan askerlerimize dua için semada…

Şehitlerimize yüce Mevla’dan rahmet, gazilerimize acil şifalar; ülkemize, ailelerine sabır ve başsağlığı diliyoruz…

Bu duygularla, kahraman askerlerimize Bizim Bahçe’den demet demet “Kırmızı beyaz güller” gönderiyoruz…