İstanbul’da iş yapan Yahudi asıllı Türk işadamı, “Mavi Marmara” olaylarından sonra bir dosta, “Evimi satıp işlerimi tasfiye edeceğim ve çok sevdiğim İstanbul’dan ayrılıp Amerika’ya yerleşeceğim” demiş.
Bununla yetinmeyip nedenini açıklamış: “Bundan sonra Türkiye’nin işi zor.”
Yahudi işadamı çok geçmeden dediğini yapıp ülkemizden ayrılmış.
Onun ayrılması bizim için bir şey ifade etmez ancak bir bildiği, içinden geçirdiği ya da beklediği bir şeyler olmalı ki böyle hareket etmiş…
Bizi ilgilendiren, işin bu tarafı hiç kuşkusuz…
Aradan çok değil, yaklaşık bir yıl geçti…
Önce PKK olayları azdı, sonra uluslar arası bir oyun oynanmaya başlandı…
Filmler, karikatürler aldı başını gitti, aynı anda bir yerlerden düğmeye basılmışçasına…
Belli ki siyonizmin hedefine ulaşması için görülen engeller temizlenmek isteniyor.
Bunların başında iki lider var: Biri Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, diğeri ABD Başkanı Obama…
Önce Erdoğan tasfiye edilecek, sonra Barack Hüseyin Obama’ya seçim kaybettirilerek, yerine İsrail muhibbi cumhuriyetçi başkan adayı Mitt Romney getirilecek.
Tezgah bu!
Şeytanca bir plan!
Akıl erdirmek zor…
Bütün bunların altında siyonizmin çıkarları yatıyor hiç kuşkusuz…
Amaçları Nil’den Fırat’a arz-ı mevt-u gerçekleştirmek…
“Zamanı geldi” diyerek yola koyuldular anlaşılan...
Bir yandan tehlike arz eden liderler tasfiye edilecek, diğer taraftan İslam ülkeleri arasında yürütülen savaş körüklenerek silah satışından kasalar doldurulacak.
Böylece bir taşla birkaç kuş vurmak adına harekete geçen siyonizmin acımasız tavrı, insanlığı adım adım 3. dünya savaşına götürür mü dersiniz…
Her iki lidere olan güven, sevgi ve saygı eksilmedikçe, hedeflerine varmaları zor…
Görünen o ki hesapları tutmayacak.
Bütün kalbimizle böyle olmasını bekliyor ve ümit ediyoruz.
Aksi halde insanlık büyük bir dramın içine itilecek.
Yüreğinde insan sevgisi taşıyan herkese ve her kesime büyük görevler düşüyor şu aşamada...
O görev de insanlığın mahvına yol açacak tehlikeli virajlarda yol alan siyonizme karşı oluşturulacak güç birliğidir ancak...
Kolay olmasa da İslam ülkeleri bunu başarmak zorundadır.
Ya başaracaklar yahut köle olarak yaşayacaklar.
“Diz üstü sürünerek yaşamaktansa, ayakta ölmek daha hayırlıdır.” görüşüyle yapılacak mücadelede başarısızlık söz konusu olamaz.
Tehlikeyi önceden sezip kol kola girecek İslam ülkelerine ve insanlığın huzuru için harekete geçecek sağduyu sahibi yabancılara, kolaylıklar dileğiyle Bizim Bahçe’den barış çiçeği “Zeytin dalı” gönderelim istedik, her zorluğa rağmen...
“SAKARYA” 5 KİLOMETRE!
Hep yazdık, şehrin giriş çıkışlarında mesafe bildiren levhalarındaki yanlışlığı…
Sadece bizimle sınırlı kalmadı olayı dile getiren…
Gerek Sapanca yolunda gerekse E-5 ve gerekse Ferizli yoluna yerleştirilmiş, il sınırları içinde kalan levhalardaki yanlışlık hala yerinde duruyor…
Ferizli’den Adapazarı’na gelirken “Sakarya 5 km” levhasını görünce, anladık işin içindekilerin vurdumduymazlığını…
Oysa işin doğrusu “Adapazarı 5 km” olmalı…
İlin sınırları oradan başlamıyor ki, “Sakarya 5 km” levhası doğru olsun.
Biz yanılıyorsak levhanın ötesinde kalan Karasu, Kocaali ve etrafındaki yerleşim birimleri hangi ilin ilçeleri ve beldeleri acaba, sormak gerekir?
Umarım bu defa dikkate alınır uyarı ve düzeltilir yanlışlık…
Daha fazla güldürmeyelim gelip geçenlere karşı kendimizi…
Bu nedenle ilgililere, Bizim Bahçe’den uyarı çiçeği iri dikenli “Kaktüsler” gönderelim istedik.
MUSTAFA İSEN’İN BABASI VEFAT ETTİ
Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Mustafa İsen’in babası Rahmi İsen de yalancı dünyaya konup göçenler kervanına katıldı.
Diyaliz hastası olarak tedavi gördüğü Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 80 yaşında hayata gözlerini yuman Rahmi İsen 4 çocuk babasıydı.
Ferizli’ye bağlı Nalköy’de Cuma vakti kalabalık cemaatle kılınan namazı takiben toprağa verilen Rahmi İsen’e yüce Mevla’dan rahmet, kederli aile efradına, Mustafa İsen’in şahsında acılarını paylaşır, sabır ve başsağlığı dileriz.
MUAMMER GÜNEŞ’İN İSYANI
Demirspor’un başarılı başkanı ve tam bir amatör futbol ile futbolcu sevdalısı, Demiryol-İş Sendikası Sakarya Şubesi Genel Sekreteri Muammer Güneş’in kafasının tasını attıran bir olay gerçekleşmiş.
Sakaryaspor’da oynasın diye gönderdiği kaleci İlhan Can, yetersiz görülmüş.
Buna bir diyeceği yok Güneş’in…
Ancak futbolcu, kulübüne dönüp idmanlara başladığı bir anda, bonservisinin bir başka kulübe verilmesi ile çileden çıkmış…
Diyor ki,
“Bu nasıl iş? Ben nasıl oyuncumu elimle Sakaryaspor’a teslim ettiysem, Sakaryaspor yönetiminden de aynı anlayışı beklerdim…”
Bakalım Güneş’in isyanı, futbolcusunu geri getirebilecek mi?
Bu olay nedeniyle yeşil siyahlı kulüp yönetimine kırgın olduğunun altını çizen Muammer Güneş’in gönlünü almak kolay olmasa da, imkansız değil...
Bu tatsız gelişme nasıl sonuçlanır bilmeyiz ancak yetiştirdiği bir sporcuyu başka kulübe kaptırmak, Güneş’in ışığından bir lambayı söndürmüşe benziyor…
Gerginliğin giderilmesi adına her iki tarafa da Bizim Bahçe’den “Papatyalar” gönderelim istedik…
DOÇ. DR. ZENGİN’E GEÇMİŞ OLSUN
Bir ara gazetecilik de yaptığı söylenir Doç. Dr. Mustafa Zengin’in…
Ayrıca Afet Bölge Koordinatör Valisi Kutluay Öktem ile Sakarya valilerinden Nuri Okutan’ın basın danışmalığında da bulunmuştu.
SAÜ Fen-Edebiyat Fakültesi’nde görevli bulunan Doç. Dr. Mustafa Zengin, Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Bölümü’nde başarılı bir operasyon geçirerek, bir süredir çektiği sıkıntılarından kurtuldu.
Şu sıralarda evinde istirahat eden genç akademisyene, Bizim Bahçe’den geçmiş olsun dileğiyle şifa çiçeği “Itırlar” gönderelim istedik.