Tarihimizde nelerin olup bittiğinin bir araştırmasını hiçbir yorum yapmadan sunuyorum. Boraltan Köprüsü 1945.

Dileyen okuyucumuz aşağıdaki kaynaklardan teferruatlı olarak okuyabilirler. Yorum tamamen okuyucuya aittir.

Soğuk savaş yılları.. Bir grup Türkmen, Kırgız, Özbek, Kazak ve Azerbaycan Türkü Sovyet zulmünden kurtulmak için Kardeş Türkiye Devletine sığınmak için bir araya gelmiş ve Türkiye ye doğru kaçmaktadırlar.. Günlerdir aç perişan halde özgürlüğe kaçan bu grup, tüm tehlikelerin yanında bir de peşlerindeki Sovyet müfrezesine yakalanmamak derdiyle karşı karşıyadırlar. Belli bir süre boyunca süren bu umuda giden eziyet nihayet bir gece sona erer ve Azerbaycan toprakları üzerinden Aras nehrine ulaşırlar.. Aras ın üzerinde bir köprü vardır: Boraltan köprüsü.. Boraltan köprüsünün bir yakası Türk toprakları diğer yakası Sovyet Topraklarıdır.. Buraya kadar bin bir zahmetle gelen bu biçare Türk soydaşlarımız hemen köprüyü geçerek kenarında ki Türk serhat karakoluna sığınırlar. Karakola girer girmez durumu anlatırlar ve askerlerimiz tarafından sıcak bir şekilde karşılanılarak ihtiyaçları giderilir ve bekleyiş başlar. Karakol komutanı bu olayı derhal üstlerine yazıyla bildirir ve verecekleri cevap beklenmeye başlanır.. Bu sırada sığınmacıların peşlerine takılan Sovyet müfrezesi de köprüye ulaşmış ve karşıdan bu sığınmacı Türklere laf atmakta ve tehdit etmektedirler.. Yazının merkeze ulaşmasıyla birlikte yoğun bir diplomasi trafiği başlar, Sovyetler birliği tehditlerini savurmakta ve sığınmacıların kendilerine teslim edilmelerini istemektedirler. Tüm bunlar yaşanırken karakolda da telaşlı bekleyip sürmektedir ki Ankara dan beklenilen yazı nihayet ulaşır.. -Sığınmacıları derhal sınırda bekleyen Sovyet müfrezesine teslim ediniz-. Mesajı okuyan hudut komutanı gözlerine inanamaz ve teyit etmek için yeniden bir merak gönderir. Bu mesaja gelen yanıt ise çok daha serttir ve - size verilen emri yerine getiriniz aksi takdirde vatana ihanet hükümlerine göre yargılanacaksınız ve en ağır cezaya çarptırılacaksınız. - Çaresiz komutan, haberi içi sızlıyarak soydaşlarımıza bildirir. Bunun üzerine büyük bir şok yaşayan bu biçare sığınmacılar - bizi siz vurun o zaman bu gavurların ellerine bırakmayın derler ama nafile.. Boraltan köprüsünün karşısına geçirilirler ve Sovyet müfrezesinin ellerine teslim edilirler. Sovyet askerleri Türk askerlerinin gözleri önünde dalga geçer gibi Soydaşlarımızı teker teker kurşuna dizerler...   

KAYNAK: http://wowturkey.com/forum/viewtopic.php?t=105322