Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, yanına GATA’dan emekli bir psikiyatristle CHP’de adı unutulmaya yüz tutmuş Süheyl Batum’u almış, il il dolaşıp duruyor...
Sanırsınız parti genel başkanı…
Bugüne değin hiçbir Barolar Birliği başkanının cesaret edemediği bir yol ve yöntemle, referandumdaki “Hayır” cephesini ateşlemek için dur durak bilmeden koşuştururken yolu Sakarya’ya düşmüş...
Orhangazi Kültür Merkezi’ni tıka basa dolduran kalabalık ile kurduğu samimi diyalogla başladığı konuşmasının siyasetle bir ilişkisi olmadığını söylese de, satır aralarında başta Cumhurbaşkanı olmak üzere, AK Parti’yi hedef alan söylemleri gözlerden kaçmıyordu...
Toplantının ev sahipliğini Sakarya Barosu adına Başkan Zafer Kazan yaptı...
Zafer Kazan’ın konferansın açılışında yaptığı konuşmayı son derece dikkatli bir şekilde dinledim...
Bu çarpıcı metnin altına, virgülünü ve dahi noktasını değiştirmeden imza atarım.
“Evet ve hayır oyu kullanan herkes bizim vatandaşımız…
Gündeme gelen anayasa değişikliği konusu olunca, bizim bir kenara çekilmek yerine yapılmak istenenler konusunda halkı bilgilendirme görevimiz var.
Yasalar bu hakkı bize tanıyor. Biz de hukukçular olarak bu hakkımızı kullanarak üzerimize düşen görevi yerine getirmiş oluyoruz.
Referandum konusunda doktorlar, mühendisler değil, hukukçular söz sahibidirler.
Biz de bu görevi yerine getiriyoruz” diyen Sakarya Barosu Başkanı Av. Zafer Kazan, salonu kendilerine tahsis eden ve bu yönüyle demokratik bir tavır sergileyen Adapazarı Belediye Başkanı Süleyman Dişli’ye ayrı bir parantez açması alkışlanırken, sözlerini “16 Nisan’da ne evetçiler ne de hayırcılar kazanacak...
Kazanan Türkiye olacak” diyerek noktalarken, geceye adeta damgasını vuruyordu...
Nitekim konuşmasını dikkatle izlediğim Metin Feyzioğlu da benim hissettiklerime paralel, takdir dolu sözlerle giriş yaparak, Başkan Kazan’a olan sevgi, saygı ve sempatisini dile getiriyordu...
Feyzioğlu, AK Parti’nin dağıttığı broşürlerde net bir şekilde ifade ettiği değişikliğe yönelik konulara farklı bir çerçeveden yaklaşırken, zaman zaman sözlerinin ucunu kaçırdığı da oluyordu...
Yine de salonun dolduran kalabalığın ilgisini çekecek mesajlarıyla, başarılı bir performans ortaya koydu denilebilir.