Bizim moral değerlerimiz içinde şehitliğe verilen payenin yerini hiçbir ölümün tutamayacağı yazılıdır…

İstiklal Marşı Şairi Mehmet Akif Ersoy’un şu müthiş dizeleri de böyle olduğuna yönelik en büyük ve en önemli zenginliktir, hiç kuşkusuz şehitler adına…

“Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,

Sana âgûşunu açmış duruyor Peygamber.”

Olaya buradan bakınca ateşin düştüğü yüreklerde yangınların sönmesine ve yerini duygu dolu bir hüzne bırakmasına yönelik sıcak bir histir, insanı sarıp sarmalayıp o büyük acıya katlanır kılan…

İşte böyle bir ateş düştü önceki gün toprağa verdiğimiz son şehidimiz Jandarma Uzman Çavuş Yakup Yılmaz’ın çileli ailesinin bağrına…

Denilir ki, ateş düştüğü yeri yakar…

Hiçbir üzüntü, keder şehit ailesinin yüreğindeki yangını söndürmeye yetmez!

Ancak bunun tek bir istisnası vardır...

O da o ilahi şehitlik mertebesidir…

Şahadeti böyle anlamanın dışında hiçbir teselli, saptırma ve yorum geçerli değildir...

Bilinir ki şehitler, tüm aile için bir şefaat kaynağıdır.

O nedenle kadere razı olup duadan gayri bir söze yer vermemesi dileğiyle bu derin ancak son derece anlamlı üzüntüyü şehit ailesi ile paylaşır, onlara yüce Mevla’dan sabır ve başsağlığı diliyoruz…
Şimdi o yüce makama ulaştığı inancıyla, bu aziz vatan için toprağa düşmüş o şanlı asker, ilimizin şehidi Uzman Çavuş Yakup Yılmaz’a yüce Mevla’dan rahmet diliyouz.