Uzunçarşı’da taban döşemesine yönelik olumsuz bazı düşüncelerin dışında, yapılanları olumlu bulan çarşı esnafı hayli fazla…

Esnafa hiç zorluk ve masraf çıkarmadan geç de olsa bitirilen, özellikle de akşam saatlerinde farklı bir zenginlik gösteren çarşıya, yakışmayan bazı görüntüleri fotoğraflayıp gönderen duyarlı Adapazarlılar var...

Gidip işaret edilen yerlere baktım…

Çarşının başlangıcında, yani bulvardan girişte sağdan üçüncü, önce dönerci, sonra da telefoncu olan işyerinin tam arkasındaki sıvasız, çirkin manzara, çarşıya yapılan bunca yeniliğin suratındaki Şark çıbanı gibi sevimsiz duruyor...

O çirkinliğini örtecek bir düzenleme yapılması isteniyor önce...

Sonra da Karaağaçdibi çıkışında tam karşıya gelen büyük binanın çirkin yüzü, bu güzelliği örten iki olumsuz manzara olarak batıyor insanların gözüne …

Çarşının yenilenen çehresine yakışmıyor ki okuyucularımızın dikkatini çekmiş olmalı…

Bilinir ki sinek küçüktür fakat mide bulandırır…

O halde hemen el atılmalı ve giderilmeli bu çirkin görüntüler…

Baştan ayağa elden geçirilen çarşıda esnafın en önemli diğer talebi de daha önceleri Zeki Başkan’ın “Çarşı üstünün kapatılması için çalışmalar yapılıyor” şeklindeki sözlerinden kaynaklanan ümit ve beklentinin bir an önce yerine getirilmesi...

Hatırlatmayı ciddiye alıp sorunu giderecek yetkililere Bizim Bahçe’den gidecek çiçeğin cinsi elbette “orkide” olacaktır…

KAYNARCA’YA GEÇMİŞ OLSUN!

Geçtiğimiz hafta sonu yağan şiddetli yağmurla Kaynarca ekonomisinin kalbi olan sanayi çarşıları ve civarının sular altında kalması, ilçede olduğu kadar ilimizde de büyük üzüntüye yol açtı...

1950-60’lı yıllarda adı değişip Kaynarca olmadan önce alışveriş için gittiğimiz yörenin adı “Hocaköy” idi…

O zamanın ağası “Gebeşler’in” en büyüğü Nurettin Gebeş amcayı oradan Cebeci’ye her geçişte yad eder, rahmet ve dua ile anarım…

Sadece bize değil, her yeni geleni evinde ağırlayan güçlü Hocaköylü’nün soyunu devam ettiren bir neslin yaşaması, onun ve ilçenin adına sevindiricidir, hiç kuşkusuz…

Bu unutulmaz tarihi ile benim gönlümde farklı bir yeri vardır, o eskinin güzel Hocaköyü’nün değişen hali ile olsa dahi…

İlçenin en çukur yerine kurulan sanayi sitesi yanından geçen derenin tepelerden inen ve önlem alınmayan yoğun yağış nedeniyle taşması, özellikle son dönemde iş başına gelen belediye başkanının duyarsızlığı ile birleşince olanlar oldu…

Ülkenin özellikle Karadeniz kıyılarında yerleşime elverişli olmayan çukur arazilerde yapılan konut ve işyerlerinin yağmur sonrası dramatik manzaraları dağlarken yürekleri, buna seyirci kalan yerlerde de benzer akıbetin yaşanacağını düşünmek ya da en azından tedbir almak varken kayıtsız kalınması, ilçe belediyesi adına affedilir bir hata olmasa gerek…

Hani derler ya bir musibet bin nasihatten evlâdır…

Dileğim; bundan ders alıp o güzelim Hocaköy’ün derin yaralarının kısa sürede sarılmasından yanadır…

Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Sakarya Milletvekili Ali İhsan Yavuz ile iktidar partili yetkililerin olayı haber alır almaz kanayan yürekleri teselli edecek devlet desteğiyle Kaynarca’ya koşup çaresiz insanların yanında yer almaları, isteriz ki lafta kalmayıp yaraların sarılmasını sağlasın tez elden…

Kaynarca halkına geçmiş olsun deyip, acılarını ve üzüntülerini paylaşır, Bizim Bahçe’den yeni mahsul “Küpe çiçeği” gitsin istedik…