Büyükşehir Belediyesi’nin Atatürk Parkı’nda yürüttüğü çalışmayı ilgiyle izliyoruz.
Başta “Şemsiyeli Park” gecelerinin özlemini duyan bizim kuşak olmak üzere çok sayıda Adapazarlı da burada yapılacak yeni uygulamayı merak ediyor.
Atatürk Parkı’nın şehir hayatında önemli bir yeri vardır.
Burada yapılacak herhangi bir değişiklik için ilgili kurum ve kuruluşlardan onay olmak gerekebilir.
Büyükşehir Belediyesi parkı önceden kayıntı mekanlarıyla donatırken, izin aldı mı bilemiyoruz.
Burayı yabancı sermayeli aperatif şirketlerine açan bir izin söz konusu ise deriz ki, yazıklar olsun!
Öyleyse bugün yıkılırken izin alınmasına bile gerek yok.
Halkın sağlığını tehdit eden fast food tarzı obezite beslenmelere açılan park, şimdi aslına dönüştürülmek isteniyor.
Parktaki yapılaşma kirliliği yerini nostaljik bir yatırıma bırakıyor böylece...
Yani bizim kuşağın unutulmaz çay akşamları yaşadığı o güzelim şemsiyeli bahçe, yeniden aslına rücu ediyor.
Büyükşehir Belediyesi’nin “Yüz akı” projelerinden biridir aslında yapılmak istenen…
Belki de en önemlisidir…
Burayı salt çay bahçesi olarak düşünemeyiz.
Bir dönemin hafızası olarak, gönüllerde farklı bir yeri vardır şemsiyeli parkın…
Oraya kondurulan ve parkın suratına bir Şark çıbanı gibi oturan çirkinliğin kaldırılışı alkışlanacak bir tasarruf olarak yerini aldı gönüllerde, daha toprak halindeyken bile…
Hele bir de Başkan Toçoğlu’nun belirttiği şekilde hizmete girerse, değmeyin akşam saatlerinde şehir merkezinde oturacak yer bulamayan insanımızın keyfine…
Böyle anlamlı bir hizmeti gerçekleştirecek olan Büyükşehir Belediyesi soruşturmayı değil, plaketi, övgüyü hak ediyor…
Onun için diyoruz ki Anıtlar Yüksek Kurulu’nun, yerine getireceği önemli hizmetler varken bir yığın, kalkıp Büyükşehir Belediyesi’ni sorguya çekmesini, içimize sindirmemiz hiç de kolay olmayacak.
Bu duygularla, prefabrike kondulardan arındırılmış, toprak hali bile sevimli parkımızdan, deriz ki çekin elinizi…
Şemsiyeli Bahçe’nin bir an evvel ve yaklaşan yaz mevsiminden önce düzenlenip halkın hizmetine girmesi dileğiyle, Zeki Başkan’a ve ekibine “Nilüferler” gitsin istedik.