Sakaryaspor içerde dışarda sürekli puan kaybeden bir takım havası oluşturdu, tıpkı geçen yıl teknik direktör Ahmet Yıldırım’lı başlangıç döneminde olduğu gibi…
Bülent Uygun imzalı sezon başı transferleri ne yazık ki istenilen veremedi ve tıpkı geçen sezon başına benzer bir senaryo oynandı bugüne kadar kaybedilen bir dizi puanla…
Kötü gidişe bir de federasyonun acımasız kararı ile cezalar eklenince, şampiyonluk parolasıyla girilen ligde, bu defa “Düşmeyelim yeter” anlayışı çıktı ortaya…
Son haftalarda böylesi ümitsiz bir gidişat sürüp giderken, gerçekleşen hoca değişikliği “Sezon başında yaşanılan sıkıntıları alıp götürür mü?” sorusunu gündeme getirdi. 
Suat Kaya işte böyle zor ve sıkıntılı bir ortamda geldi iş başına…
Ondan herkes geçen yıl teknik direktör İsmail Ertekin ile yakalanan ve haftalar süren başarıyı bekledi durdu ve bugünlere gelindi…
Sivas takımı ile içerde oynadığımız ve 1-0 kazandığımız üç puan cezaya kurban gidince, bu defa bırakın şampiyonluğu, “Küme düşer miyiz?” sorusu gündeme gelir oldu…
Bu duygu ve düşüncelerle sıkıntılı bir sürecin içine giren yeşil siyahlı ekip, dolu dizgin yaşanılan yönetim kriziyle de iç açıcı olmayan bir geleceğe yürüyorken geldi Niğde galibiyeti... 
Geçen yıl İsmail Ertekin ile bir sihirli el değmiş gibi takım çıkışa geçmişti…
Doğrudan şampiyon olacak fırsatlar yakalamasına rağmen, türlü talihsizliklerle play off’a kaldı…
Üç dönem üst üste play offtan dönen takımdan bu sezon şampiyonluk bekleniyordu…
İbrahim Nalbant seçilir seçilmez inanılması zor taahhütlerde bulundu… Şimdi onların hepsi geride kaldı…
Ancak “futbolda olmaz olmaz” diye bir tabir var…
Denilir ki “Çıkmadık canda ümit vardır daima.”
İsteriz ki Niğde galibiyeti böyle bir çıkışa yol açsın…
Önce şu yönetim krizi bir atlatılsın, sonra iş Suat Kaya’ya kalsın…
Ya başarılı olur çıkışa geçirir takımı ya da önceki hocalar gibi tası tarağı toplar gider…
Evet…
İki sezondur puan kayıpları ile döndüğümüz Niğde’den de tam zamanında gelen üç puan henüz her şeyin bitmediğine yönelik duygular uyandırdı, dönüp geride kalan iki sezonda yaşanılanlara baktığımızda…
Yeter ki buna inanan işi bilen güçlü bir yönetim oluşsun, tez elden…
Dönüp maziye baktığımızda yeşil siyahlı dünyayı karartan dönemler olduğu bilinir…
O nedenle diyoruz ki enseyi karartmayalım…